9 AY ŞANTAJLA TECAVÜZE UĞRADI : ZANLI SERBEST

Erzurum'da yaşayan 5 çocuk annesi (42), 9 ay boyunca kendisine şantaj ve tehditle tecavüz ettiğini ileri sürdüğü komşusunun oğlu M.S.'nin (22) adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasına gözyaşları içerisinde tepki gösterdi. F., "Korktuğum için 9 ay boyunca kimseye bir şey anlatamadım. Ben sustum, hiç kimse susmasın. Keşke en başında eşime söyleseydim. Böyleleri dışarıda dolanmasın. Bütün kadınlar hakkını savunsun. Başlarına ne gelirse ilk günden söylesin" dedi. 

Erzurum'da yaşayan  F., eşi ve avukatıyla birlikte Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, komşuları M.S.'den şikayetçi oldu. F., kendisine tecavüz eden M.S.'nin çıplak fotoğraflarını çekerek, kimseye anlatmaması için şantaj ve tehditle eylemlerine devam ettiğini iddia etti. F.'nun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında bir kargo şirketinde çalışan M.S. gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen M.S., sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. 

‘HERKES BANA İNANIR, SANA KİMSE İNANMAZ'

M.O.'nun tutuklanmasını isteyen F. yaşadıklarını gözyaşları içerisinde şöyle anlattı:

"Bizim komşumuzdu, evimize gelip, giderdi. 2019 yılı eylül ayında ben kazan dairesindeyken yanıma geldi. 'Sakın bağırma, seni rezil ederim, dışarıda komşular var. Onlara, beni çağırdı, beni tuzağa düşürdü derim' deyip, bana tecavüz etti. Daha sonra 'Kimseye söylersen senin sonun olur' deyip, tehdit etmeye başladı. Eşim İstanbul'a gittiğinde ahırımızdaki hayvanlara bakıyordu. Gece yarısı tehditle evimize girdi. Ağladım, yalvardım, 'Çocuklarım var, evliyim ben' dedim. 'Eşin de başkası da duysa inkar ederim, o benim annem derim. Herkes bana inanır, sana kimse inanmaz' dedi. Beni odaya kilitleyip tecavüz ederek, çıplak fotoğraflarımı çekti. Fotoğraflar sonrası şantaj yapmaya devam ediyordu. 'Elimde çıplak fotoğrafların var. Senin adına hesap açarım, porno sayfalarına koyarım' diyordu. İlk tecavüz olayından sonra psikolojim çok bozuldu, hastanelik oldum. Eşimden, ailemden korktum kimseye anlatamadım. Çok bunalıma girdim. Tecavüze uğradığım için utanıyordum, eşime layık olmadığımı düşündüm. Ben namusumda, çocuklarımın yanında, işimle eşimleydim. Ama şimdi onun yüzünden kapıya dahi çıkamıyorum. Çok zor bir hayatım var. Lanet olsun, böyle insanların dışarıda dolaşmasını istemiyorum, tutuklanmasını istiyorum. Hayatımı mahvetti. Hep inkar ediyor. Bana yaptıkları ortada, delillerim yok. Çünkü hepsi onda. Eşim yazdıklarını görene kadar kurtulamadım. Ben dışarıda dolanamaz oldum ama o rahatlıkla dışarıda geziyor. Hem tecavüz edip hem de inkar ediyor. Eşim sorunca inkar etmiş. Benim mahallemde kimse bilmiyor. Bilseler beni linç eder, öldürürler. Evimden dışarıya çıkamıyorum, eşim arabayla bir yere götürüyorsa onunla gidebiliyorum sadece. Onun yüzünden evde hapis hayatı yaşıyorum. Ama o elini kolunu sallayarak rahatlıkla geziyor. Avukatımın sayesinde her şeyi anlattım. Elimde delilim yok. Ben her türlü muayene ne istiyorlarsa yapmaya hazırım." 

'BEN SUSTUM, HİÇ KİMSE SUSMASIN'

İlk tecavüz olayında yaşadıklarını korktuğu için kimseye anlatamamasından çok pişman olduğunu belirterek şunları söyledi; "Ben sustum, hiç kimse susmasın. Keşke en başından eşime söyleseydim, olaylar bu kadar uzun sürmezdi. Böyleleri dışarıda dolanmasın. İdam etsinler, böylelerinin nefes alması bile fazla. Bütün kadınlar hakkını savunsun. Başlarına ne gelirse ilk günden söylesin. Keşke onun tehditlerine, zorbalığına, işkencelerine uymasaydım, korkuları yenseydim. Çok acı çekiyorum, kimseye derdimi anlatamıyorum. Adaletin sağlanmasını istiyorum. Benim bu güzel yuvamı yıkmaya çalıştı. Eşim sahip olmasaydı bana kim bakacaktı Adaletin önüne geçsin suçunu itiraf etsin. Tutuklanmazsa eşimin katil olmasından korkuyorum. Devlete, hakimlere, savcılara sesleniyorum bu kişi dışarıda kalmasın. Bizler sustuğumuz için erkekler rahat rahat dışarıda dolaşıyor" 

Avukatı Neslihan Aydın ise olayın takipçisi olacaklarını bildirdi. Avukat Aydın, tecavüz suçunu işleyenlerin rahat rahat toplumda dolaşmaması, bunun bir bedeli ve yaptırımı olması gerektiğini söyledi.