AB'DE TARİHİ UZLAŞI : HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ İHLAL EDEN ÜYE ÜLKE BÜTÇEDEN FON ALAMAYACAK!
Avrupa Birliği Parlamentosu (AP) ve Konseyi AB fonlarının ülkelere dağıtımını hukukun üstünlüğü standartlarına bağlayan düzenleme konusunda ön anlaşmaya vardı.
Beş tur süren görüşmeler sonucunda gelinen nokta ile birliğin bütçe görüşmelerinin önündeki önemli bir engel kalkmış oldu.
Anlaşmanın Avrupa Birliği'nin (AB) bir sonraki 7 yıllık bütçesi planlanırken büyük bir etkisi olacak. AP'deki tüm ana siyasi gruplar fonların bir şekilde hukukun üstünlüğü seviyesine bağlanması için baskı yapıyordu. Bu nedenle uzlaşı gerçekleşmeden AP'de bütçe onaylanmıyordu.
Anlaşmaya göre Komisyon bir AB hukuku ihlali halinde bütçenin, ihlali gerçekleştiren üye ülkeler için harcanmasına sınırlama getirmeyi teklif edebilecek. Tüm üyeler bu teklifi bir ay içerisinde oylamak durumunda olacak. Oylamada 'Oybirliği' kuralı değil 'Nitelikli oy çoğunluğu' (QMV) kuralı işleyecek.
'Acil frenleme' seçeneği
İstisnai durumlarda üye ülkelere 'acil frenleme' imkanı da tanınacak. Ülkeler bu seçeneği kullandıklarında Komisyon'un teklifi oylanmadan önce konu AB devlet liderleri zirvesinde görüşülecek ancak bu da 3 ay içerisinde gerçekleşmek zorunda olacak.
Parlamenterler bu 'acil frenleme' sistemi yerine ihlali gerçekleştiren ülkenin Komsiyon teklifini durdurmak için kendi başına QMV sağlayacak bir blok oluşturma çalışması yürütmesini istiyordu ancak bu konuda üye ülkelerin müzakerecilerini ikna etmeyi başaramadılar.
Anlaşmanın en önemli kısmı ise AP'nin metne Komisyon'un süreci başlatabilmesi için somut hukuk ihlalleri listesi koyabilmesi oldu.
Öne çıkan ihlal maddeleri şunlar:
- Yargı bağımsızlığını tehlikeye sokmak
- Kamu yetkililerinin yasalara uygun olmayan kararlarını önleme, düzeltme ve cezalandırma konusunda başarısız olmak
- Yasal yolları kısıtlamak veya tıkamak
- Alınan hukuki kararları uygulamamak
- Hukuki soruşturmaları, davaları ve yaptırımları sınırlamak ya da engellemek
- AB bütçesine ciddi risk oluşturabilecek hukuki sorunlara sahip olmak
AP'nin bir başka başarısı da anlaşma metnine 'sistematik' gibi ifadelerin sokulmasına engel olmak oldu. Böylece tek bireysel davalar, tek seferlik dahi olsa hukukun üstünlüğünü zedeleyici durumlar için bu mekanizma kullanılabilecek.
Metinde ayrıca finansal yaptırımlar için süreci başlatma kararı alınırken AB'nin yıllık 'hukukun üstünlüğü raporu'nun da referans olarak alınacağı belirtiliyor.
Çok sayıda Avrupalı parlamenter anlaşmayı Avrupa Birliği için 'tarihi' olarak nitelendiriyor. Şimdi bu anlaşma metninin üye ülke parlamentolarında da onaylanması gerekiyor.
Macaristan ve Polonya anlaşmayı onaylamayabilir
Ne var ki, Macaristan ve Polonya müzakerelerin devamı aşamasında kendilerini tatmin etmeyecek bir durum oluştuğu takdirde metnin onaylanmasını askıya alma tehdidinde bulunuyor. Metin tüm üyelerce onaylanmadığı takdirde AB de ekonomik canlandırma paketi için gerekli olan 750 milyar euroluk borcu iç piyasalardan alamayacak.
Macaristan ve Polonya hukuk ihlalleri nedeniyle hali hazırda haklarında yaptırım süreçleri işletilen ülkeler. Ancak varolan bu yaptırım süreçleri oybirliği gerektiriyor ve iki ülke birbirlerinin yaptırım sürecini bloke ediyor. (Sertaç Aktan / Euronews)