AKDİ VEKALET ÜCRETİNİN İŞ SAHİBİ İLE HASMIN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU KAPSAMINDA BULUNDUĞUNUN KABUL EDİLMESİ HUKUK GÜVENLİĞİ İLKESİNİ ZEDELEYECEKTİR
T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2020/4860 E.
2020/5627 K.
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı ve davalı … tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı … Müh..İnş.Gıda Teks.Tur. San.ve Ltd.Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı avukat, davalı …’in vekilliğini yaptığını, avukatlık görevi gereği …’ in alacağının tahsili için diğer davalı şirket hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün 2014/8753 esas sayılı dosyasından 359.296,75 TL bedelli icra takibi başlattığını, daha sonra davalı şirketin diğer davalı müvekkili ile 11/06/2015 tarihinde haricen anlaştığını, … 6. Noterliğinin 11/06/2015 tarih ve 16112 yevmiye nolu ”feragat ve ibra belgesi” ile davalı …’in icra takibinden feragat ettiğini, davalıların sulh olduklarını, davacı avukatın tarafların sulh olduklarını öğrendikten sonra, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her iki davalıya ihtarname gönderdiğini fakat alacağının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL’ lik alacağının 23/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 80.451,00 TL ye çıkarmıştırç
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı ve davalı … istinaf yoluna başvurmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı … Mühendislik İnşaat Gıda Tekstil Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sulh olunduğu iddiası ile ödenmeyen akdi ve kanuni vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, “Mahkeme kararında, davalıların sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı belirtilmiş ve buna göre hüküm kurulmuştur.Avukatlık kanununun 165. maddesine göre, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı (akdi ve karşı yan vekalet ücretinden) müteselsilen sorumludurlar. Bu nedenle davalıların akdi ve karşı yan vekalet ücretinden birlikte sorumlu tutulmaları gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalının istinaf taleplerinin kısmen yerinde olduğu dosyadaki mevcut delillere göre yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalıların bilirkişi raporuna göre hesaplanan karşı yan vekalet ücreti olan 26.557,00 TL ile takip konusu miktar üzerinden davacı avukatın dosyadaki emek ve mesaisine göre (borçlu hakkında takip yapılması dışında dosya kapsamına göre, haciz, muhafaza, satış vb.icra işlemlerinin yapılmaması nedeniyle) % 12 olmak üzere 43.115,61 TL ile toplam 69.672,61 TL vekalet ücretinin 10.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, bakiye 59.672,61 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yazal faiz uygulananarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas 2018/9 karar sayılı ilamla “İçtihadı birleştirmenin konusu, Avukatlık Kanununun 165. maddesinde yer alan ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin girip girmediği hususudur… Avukatlık bir kamu hizmeti olmakla birlikte ücret karşılığında müvekkiline hukuksal yardım hizmeti sunan avukat ile iş sahibi/müvekkili arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir…Özel hukukta, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi ya da kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar. Akdi vekalet ücretinin iş sahibi ile hasmın müteselsil sorumluluğu kapsamında bulunduğunun kabul edilmesi hukuk güvenliği ilkesini zedeleyecektir. Ayrıca vekalet ücreti avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığı olan bir meblağ veya değeri ifade ettiği halde avukattan hiçbir hukuki yardım almayan hasmın, karşı yanın yaptığı sözleşmeden doğan vekalet ücreti nedeniyle onun avukatı lehine müteselsilen sorumlu tutulması, avukatlık ücretinin mahiyet ve amacına da uygun değildir. Tarafların aralarındaki dava ve uyuşmazlığı sulh ile sonuçlandırmaları herşeyden önce dava açılmakla bozulan toplumsal barış ve huzurun yeniden tesis edilmesini sağladığı gibi tarafların bir an önce hak ve alacaklarına kavuşmasını da temin etmektedir. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 140/2. maddesinde hakimin tarafları sulhe davet edeceği düzenlenerek sulh teşvik edilmiştir. Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır. Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde düzenlenen “ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk” hallerinden olan “sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde” karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken “akdi vekalet ücretinin” dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu içtihatı birleştirme kararına göre, davalı … Mühendislik İnşaat Gıda Tekstil Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin davacının hak ettiği akdi vekalet ücretinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince bozma nedeni yapılan bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davalı … Mühendislik İnşaat Gıda Tekstil Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 1.189,83 TL. peşin harcın istek halinde iadesine, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine, 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi