ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA-TAKSİRLİ YARALAMA-TRAFİK GÜVENLİĞİN TEHLİKEYE SOKMA

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA-TAKSİRLİ YARALAMA-TRAFİK GÜVENLİĞİN TEHLİKEYE SOKMA

.C.

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

E. 2019/4831

K. 2020/2107

T. 27.2.2020

DAVA : Taksirle yaralama ve trafik güveniliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : I-)Sanığın trafik güveniliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Olay günü saat 18:05 sıralarında, sürücü belgesiz ve 1,23 promil alkollü vaziyette olan sanığın meskun mahalde, üç şeritli bölünmüş asfalt kaplama yolda sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken, başka bir suç nedeniyle kendisini durdurmak isteyen polis memurlarından kaçtığı sırada, kırmızı ışıkta beklemekte olan müştekilere ait araçlara arkadan çarparak şikayetçi olmayan ... dahil olmak üzere, iki kişinin yaralanmasına neden olduğu, mahkemece sanığın tam kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda; trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda her iki suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, TCK'nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ''hüküm verilmesine yer olmadığına'' kararı verilmesi yerine, bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabul ve uygulamaya göre de;

UYAP üzerinden temin edilen adli sicil kaydı ile dosyada mevcut adli sicil kaydının incelenmesinde, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infaz edilmesine karar verilmemesi,

Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,

II-Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-)Müşteki ...'un kovuşturma aşamasında alınan beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını ifade etmesi karşısında; sanığın eyleminin katılan ...'ın yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/1. maddesinde tanımlanan taksirle yaralama suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, birden fazla kişinin yaralanmasını yaptırım altına alan TCK'nın 89/4 maddesinin uygulanması,

2-)Sanığın 1,23 promil alkollü vaziyette, sevk ve idaresindeki otomobille, kırmızı ışıkta beklemekte olan müştekilere ait araçlara arkadan çarptığı olayda; sanık yönünden bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve hakkında TCK'nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.