ALKOLLÜ GENCİN HIZLI KULLANDIĞI ARAÇ İLE 2 KİŞİNİN ÖLMESİNE SEBEBİYET VERMESİ-OLASI KAST BİLİNÇLİ TAKSİR AYRIMI
TC
YARGITAY
12. Ceza Dairesi
2018/5195 E.
2018/8199 K.
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanık ...'nın TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin Adıyaman 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2017 tarih ve 2017/90 Esas ve 2017/160 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 17/01/2018 tarih ve 2017/3650 Esas ve 2018/146 Karar sayılı ilamıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, hükmün yasal süresi içinde sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairemizin 13/06/2018 gün ve 2018/3564 Esas, 2018/6753 Karar sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmesini müteakip,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, özetle; "....Sanık ...'nın sevk ve idaresindeki araç ile gece vakti, meskun mahalde, zemini ıslak nemli, bölünmüş asfalt kaplama devlet karayolunda, araç içerisinde yolcu olarak bulunan ... ile ..., ... ve ... ile seyir halinde iken, kendisi ile aynı istikamette önünde seyir halinde olan müşteki ...'in sevk ve idaresinde bulunan aracı, makas tabir edilen biçimde ve yasal hız sınırlarının çok üzerinde bir hızla geçmeye çalıştığı, bu sırada aracının sağ orta kısımlarıyla, sağ şeritte seyreden ve müşteki ...'in sevk ve idaresinde bulunan aracın sol arka yan kısımlarına çarpmasıyla, direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjde bulunan demir çitlerin 10 metrelik kısmını devirdikten sonra müşteki ...'in aracını yan yatırmak suretiyle durması ile gerçekleşen çift taraflı ölümlü trafik kazasında, iki kişinin ölümüne bir kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği şeklinde gerçekleşen eylemde,
Sanığın 1,12 promil alkollü vaziyette şehir içinde seyir halinde iken, aracı çok hızlı kullandığı, kırmızı ışıklarda durmayarak yoluna devam ettiği, sanığın aracında bulunan tanıklar tarafından uyarılması üzerine sanığın yavaşladığı, hızını tekrar artırması üzerine uyarıldığında sanığın bu kez yapılan ikazları duymamak için müziğin sesini açtığı, tanık beyanları itibariyle sanığın kullandığı aracın ibresinin 140 kilometreyi gösterdiği, kendisiyle aynı istikamette bulunan ve kırmızı ışıkta bekleyen fakat sanığın geçişi esnasında yeşil ışık yanması üzerine hareket eden araçların arasından birden fazla defa makas atmak suretiyle geçtiği ve pek çok kural ihlali yaptığı ve tam ve asli kusurlu olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Sanığın, meydana gelen trafik kazasına yönelik neticenin meydana gelmesini istememesine rağmen, objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesinden dolayı neticenin meydana gelmesini engelleyemediği,
Sanık suç tarihinde 19 yasında olup gençlik enerjisi içinde ve aldığı alkolün etkisiyle, aracın içinde bulunan kız arkadaşlarına beceri derecesi yüksek bir biçimde araç sürebilme yeteneğini gösterme amacıyla hareket ettiği ve araçta bulunanların sanığın yakın arkadaşları olduğu, sanığın şöförlük yeteneğine, aynı yönde araç kullananların kendilerini koruma yönünde, dikkatli davranacaklarına güvendiği, neticeyi öngörmüş olmasına karşın, neticenin gerçekleşmesini istemediği ve bilinçli taksirle hareket ettiği kabul edilmelidir.
Sanığın, eylemini gerçekleştirdiği sırada, neticeyi öngörmesine rağmen umursamadığı ve olursa olsun düşüncesiyle hakaret ederek icrai hareketlerine devam ettiği konusunda dosya kapsamında bir tespitin bulunmadığı ve sanığın suça konu eylemini, olası kasıtla işlediğinin kabul edilemeyeceği,
Sanığın TCK 85/2. maddesinde yazılı suçu objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesinden dolayı neticenin meydana gelmesini engelleyemediği ve neticenin gerçekleşmesini istemediği ve eylemi bilinçli taksirle işlediği dosya kapsamından anlaşıldığı,
Bu itibarla; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 13/06/2018 gün ve 2018/3564 Esas, 2018/6753 Karar sayılı ilamda yer alan bir nolu bozma kararında, sanığın olası kasıtla gerçekleştirdiğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Sanığın eylemine devam edip aracıyla seyrini sürdürmekle meydana gelecek neticeyi kabullendiği ve sanığın eylemini olası kast ile işlediği ve olası kast hükümleri uygulanmak suretiyle cezalandırılması yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek, bilinçli taksir hükümleri uygulanmak suretiyle, mahkumiyetine karar verilmesine ilişkin gerekçeyle, suç vasfına yönelik bozma kararının kaldırılması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir..." gerekçeleriyle itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi;
02/07/2012 gün ve 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirilip, önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmaması sebebiyle dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.09.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.