ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN ARACINA BİNEREK MALÜL OLAN YOLCUNUNUNDA KUSURUNUN VARLIĞI DEĞERLENDİRİLMELİDİR

ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN ARACINA BİNEREK MALÜL OLAN YOLCUNUNUNDA KUSURUNUN VARLIĞI DEĞERLENDİRİLMELİDİR

TC

YARGITAY

17. Hukuk Dairesi         

2019/2150 E. 

2020/2431 K.

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen itirazın reddine dair karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Başvuran vekili; 20/01/2013 tarihinde ... plakalı araç ile ... plakalı araçların karıştığı kaza sonucunda ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, özürlü sağlık kurulu raporuna göre %49 oranında malül kaldığını, hasar dosyası açılmasına rağmen davalı şirket tarafında ödeme yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile HMK'nın 107. maddesine göre belirlenecek şimdilik 15.001,00 TL malüliyet tazminatının temerrüt tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf vekili; başvurunun reddini savunmuştur.
Hakem heyetince toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; 250.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi 27.10.2014'ten itibaren yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline dair verilen karara, davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı tarafın itirazının reddine karar verilmiş; karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davalı araç sürücüsünün kusuru
olmadığını gösteren bilirkişi raporu bulunmamasına, 01.07.2015 tarihli kusur bilirkişi raporu davalı ... şirketine tebliğ edilmiş olmasına ve davalının itirazının bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-818 sayılı Borçlar Kanunu'nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş;"Tazminatın tenkisi" başlıklı 44.maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Somut olayda araç sürücüsü, davacı ve diğer yolcu dahil ceza dosyası içeriğine göre alkollü olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda alkollü sürücünün aracına bilerek binmekten dolayı müterafık kusur indiriminin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Diğer yönden; davalı tarafça hatır taşıması savunmasında bulunulmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu durumda davalının müterafik kusur ve hatır taşıması savunmaları üzerinde durularak ve tarafların delilleri toplanarak tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği hususu karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek, kabul edilmesi halinde hatır taşıması ve
müterafık kusur için ayrı ayrı %20 oranında indirim yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.