AMELİYAT ÖNCESİ BİLGİLENDİRME İDDİASINI ARAŞTIRMADAN VERİLEN KARAR HAK İHLALİ SAYILDI
Anayasa Mahkemesi, ameliyat sonrası felç geçiren kişinin ailesinin doktora açtığı tazminat davasının yeniden görülmesine karar verdi
Anayasa Mahkemesi, ameliyat sonrası felç geçiren kişinin ailesinin doktora açtığı tazminat davasının, ailenin ameliyat öncesi yeteri kadar bilgilendirilip bilgilendirilmediği araştırılmadan reddedilmesinin, hak ihlali olduğuna hükmetti.
Yüksek Mahkeme'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, gelişme geriliği ve kafatasında şekil bozukluğu olan hasta, 2008'de Batman'daki bir özel hastanede ameliyat edildi. Bir süre yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edilen kişide felç oluştuğu tespit edildi.
Tıbbi müdahaleyi yapan doktor hakkında aile tarafından yapılan suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlanması üzerine, felç geçiren kişinin anne ve babası doktora maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde, davalı doktorun ameliyat öncesi hastanın ailesine basit bir operasyon olacağını söylediği, buna rağmen uzun bir ameliyatın gerçekleştiği ve hastanın 40 gün yoğun bakımda kaldığı ifade edildi. Dilekçede, yaşanan durumun hatalı tıbbi müdahale nedeniyle meydana geldiği, hastaya fazla narkoz verildiği iddia edildi.
Davaya bakan mahkeme, Adli Tıp Kurumu raporuna dayanarak davanın reddine karar verdi. Mahkemenin kararında, hastada ameliyat sonrasında cerrahi dışı nedenlerle komplikasyon geliştiği, hastanın yakınlarının ameliyat sonuçlarına ilişkin doktor tarafından bilgilendirildiği ve hastanın felçli durumunun ameliyat nedeniyle gerçekleştiğinin ispatlanamadığı ifade edildi.
Söz konusu kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından aile, hak ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, yerel mahkemenin kararıyla Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan "kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı"nın ihlal edildiğine hükmetti.
Anayasa Mahkemesinin kararında, tıbbi müdahale öncesi bilgilendirme yapılması gerektiği, başvuru konusu olayda da hastaneye yatış formunda yeterli bilgilendirmenin yapılmadığı ancak sözlü olarak bilgilendirmenin yapıldığı kaydedildi.
Hastanın anne babasının, ameliyat sonuçlarına dair riskler konusunda yeterli biçimde aydınlatılmadığı iddiasının yargılamanın sonucuna doğrudan etki edebilecek mahiyette olduğu belirtilen kararda, açılan davada yargı makamlarınca bu durumun uygun ve yeterli bir gerekçeyle açıklanmadığı bildirildi.
Bu durumun Anayasa'nın 17. maddesinin ihlali ve kamu makamları tarafından pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlamını taşıdığına işaret edilen kararda, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesi kararlaştırıldı.