APARTMANIN YIKILMASI VE ÇÖKMESİ SONUCU DÖRT KİŞİNİN GÖÇÜĞE BAĞLI OLARAK ÖLMESİ - TAKSİRLE İŞLENEN SUÇLARDA İŞTİRAK HÜKÜMLERİNİN UYGULANAMAMASI
T.C.
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
2020/11417 E.
2022/9373 K.
1.12.2022 T.
TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇU ( Apartmanının Yıkılması ve Çökmesi Sonucu Dört Kişinin Depreme Bağlı Olarak Ölmesi/Yürürlükteki Kurallara Uygun Bir İnşaat Yaptırmak Bakımından Dikkat ve Özeni Göstermeyen Binadaki Malzeme ve Donatı Yetersizliklerini Denetlemeyen Bu Nedenle Birinci Derecede Deprem Bölgesinde Bulunan Apartmanın Tamamen Çökmesine ve 4 Kişinin Göçük Altında Kalarak Ölmesine Asli Kusurlu Olarak Neden Olan Sanıklar Hakkında Alt Sınırdan Daha Fazla Uzaklaşmak Suretiyle Ceza Tayini Gerektiği )
APARTMANIN YIKILMASI VE ÇÖKMESİ SONUCU DÖRT KİŞİNİN GÖÇÜĞE BAĞLI OLARAK ÖLMESİ ( Taksirle Öldürme - Öngörülebilen Netice Bakımından Dikkat ve Özen Yükümlülüğüne Aykırı Davranan Sanıklar Hakkında Bilinçli Taksirin Koşullarının Oluştuğu Anlaşılmakla Tayin Olunan Cezalarında TCK 22/3 Maddesi Uyarınca Arttırım Yapılması Gerektiği )
ORANTILIK İLKESİ ( Apartmanının Yıkılması ve Çökmesi Sonucu Dört Kişinin Depreme Bağlı Olarak Ölmesi/Taksirle Öldürme - Deprem Bölgesinde Bulunan Apartmanın Tamamen Çökmesine ve 4 Kişinin Göçük Altında Kalarak Ölmesine Asli Kusurlu Olarak Neden Olan Sanıklar Hakkında Hakkaniyet Kuralları Uyarınca Cezada Orantılılık İlkesi Gözetilerek Alt Sınırdan Daha Fazla Uzaklaşmak Suretiyle Ceza Tayini Gerekirken Sanıklar Hakkında Eksik Cezaya Hükmolunmasının İsabetsizliği )
BİLİNÇLİ TAKSİR ( 1997 Yılında Yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte Birinci ve İkinci Derece Deprem Bölgelerindeki Binalarda C 20 veya Daha Yüksek Dayanımlı Beton Kullanılmasının Zorunlu Olmasına Rağmen Kullanılan Betonun Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte Belirtilen C20'yi Sağlamadığı/Dikkat ve Özen Yükümlülüğüne Aykırı Davranan Sanıklar Hakkında Bilinçli Taksirin Koşullarının Oluştuğu )
TAKSİRLE İŞLENEN SUÇLARDA İŞTİRAK HÜKÜMLERİNİN UYGULANAMAMASI ( Yargılama Giderinin Her Bir Sanığa Sebebiyet Verdikleri Tutar Kadar Ayrı Ayrı Yükletilmesine Karar Verilmesi Gerekirken Yargılama Giderlerinin Eşit Olarak Tahsiline Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )
5237/m.22/3,61
ÖZET : 1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından dikkat ve özeni göstermeyen, binadaki malzeme ve donatı yetersizliklerini denetlemeyen, bu nedenle birinci derecede deprem bölgesinde bulunan apartmanının tamamen çökmesine ve 4 kişinin göçük altında kalarak ölmesine asli kusurlu olarak neden olan sanıklar hakkında, hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken sanıklar hakkında eksik cezaya hükmolunması,
2-Birinci derece deprem bölgesinde olan yıkılan apartmandan alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C 20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, kullanılan betonun Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen C20'yi sağlamadığı, bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu; sanıkların yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve iş bitimi aşamasında, üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanıklar hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tayin olunan cezalarında 5237 Sayılı TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ..., sanık ... ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesiyle 5271 Sayılı CMK'nın 299. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, süresi geçtikten sonra sanık ... tarafından duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş olup, talep uygun görülmeyip duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan incelemede:
23.10.2011 tarihinde 13:41 sıralarında, merkez üssü ... köyü civarı olan değeri değişik kuruluşlara göre 7,1 ile 7,3 arasında değişen, odak derinliği 19,02 km olan depremin meydana gelmesi üzerine, Latifiye Mahallesinde bulunan ... Apartmanının yıkılması ve çökmesi sonucu dört kişinin göçüğe (depreme) bağlı olarak öldüğü, yapılan ölü muayene ve otopsi işlemleri sonucu ölenlerin göçüğe (depreme) bağlı olarak hayatlarını kaybettiklerinin tespit edildiği olayda;
Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına bağlı İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından Mayıs 2012 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporuna göre; binanın yapım yılı tam olarak bilinmemekle olup, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre bina 1999 yılında inşa edildiği, binaya ait statik, elektrik ve tesisat projeleri dosya kapsamında bulunamamış olup, sadece mimari proje olduğunun anlaşıldığı, ... Apartmanının inşaat ruhsat yılına göre, 1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girdiği, apartmana ait hesap ve projeler bulunmadığından; proje beton sınıfı belirlenemediği, karot numuneleri üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyleri sonucunda betonunun ortalama basınç dayanımı 12.97N/mm2 olduğunun tespit edildiği, bu değerin ilgili yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16'dan daha düşük olduğu, ayrıca yönetmeliğe göre birinci ve ikinci deprem bölgelerinde kullanılması gereken C 20 veya daha yüksek dayanımlı beton kriterini sağlamadığı, karot dayanımlarının değişim aralığının geniş olması binaya ait betonun heterojen yapıya sahip olduğunu gösterdiği, zemin kat kolonlarının etriye çapı açısından yeterli gözükürken, etriye aralığı açısından yetersiz olduğu, parça beton numuneler içerisinde boyut itibariyle standart dışı agregaların mevcut olduğu,
... Apartmanının dosya kapsamında elde edilen ön inceleme ve bilirkişi raporlarına ve 26.03.1999 tarih ve 99/34 Sayılı yapı ruhsatına göre, zemin ve 3 normal kat olmak üzere 4 kattan oluştuğu, yapı ruhsatında belirtilen kat alanları ile mimari projelerin birbirleriyle uyumlu olduğu, ancak yapı ruhsatında belirtilen kat yüksekliklerinin mimari proje ile uyumlu olmadığı, bina taşıyıcı elemanların donatı detaylandırmasının yetersiz olduğunun belirlendiği, sonuç olarak dosya kapsamında yapılan inceleme, değerlendirme ve elde edilen bulgular neticesinde, söz konusu binada projelendirme, yapım ve ... bitimi aşamalarında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığının rapor edildiği,
Mahkemece hükme esas alınan 28.09.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu depremde yıkılan ... Apartmanına ilişkin görsel ve deneysel olarak tespit edilen teknik yetersizlikler olduğu, binaya ait karot numuneleri üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda betonunun ortalama basınç dayanımının C 20'yi sağlamaması, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırılmasında ve etriye aralığı açısından yetersiz olması, beton numuneler içerisinde boyut itibariyle standart dışı agregalar mevcut olması hususlarının yıkım nedeni olarak belirlendiği, buna göre; binanın teknik uygulama sorumluluğunu fenni mesul inşaat mühendisi olarak üstlenen sanık ...'nin işin bitimine kadar teknik uygulama sorumluluğunu almayı, gerek malzeme, gerek işçilik yönünden TSE'ye uygun hareket etmeyi 18.03.1999 tarih ve 2192 numaralı noter onaylı taahütname ile taahhüt ettiği ancak fenni mesul olmaktan kaynaklanan denetim görevini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu, sanık ...'nin ifadesinde belirttiği, fenni mesullüğü halihazırda bitmiş bir binaya ruhsat verilmesini teminen üstlendiğini, dolayısıyla gerçek anlamda ifa edilmiş bir fenni mesullüğün bulunmadığı yolundaki açaklamalarının doğru olduğunun tespit edilmesi halinde, meydana gelen ölüm ve yaralanmalardan dolayı sorumlu tutulmayacağı, sorumluluğunun ruhsatlandırma aşamasındaki eylemleriyle sınırlı olacağı, sanıklardan ... ve ...'in ise, söz konusu binanın sahibi ve müteahhitleri olarak yapımından sorumlu oldukları halde yürürlükteki kurallarına uygun bir inşaat yaptırmak bakımından kendi üzerlerine düşen dikkat ve özeni göstermemeleri nedeniyle meydana gelen ölüm ve yaralanmalar nedeniyle sorumlu olduklarının belirtildiği,
Dosya kapsamına göre; sanık ...'in savcılık ve yargılama aşamasındaki beyanları dikkate alındığında, sanık ...'nin inşaatın tamamlanmasından önce taahhütname verdiği ve bir veya iki defa da kontrol için inşaata gittiğinin anlaşıldığı, buna göre 3194 Sayılı İmar Kanunun 28. maddesinde yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensuplarının, (fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre) yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevli olduğu, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması halinde durumu ruhsatı veren Belediyeye bildirmekle mükellef olduğunun düzenlendiği, sanığın fenni mesul olmaktan kaynaklanan denetim görevini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu,
Sanıklar ... ve ...'in söz konusu binanın sahibi ve müteahitleri olarak yapımdan sorumlu oldukları halde, gerek etüt ve projelendirme gerekse uygulama ve yapım aşamalarında fenni mesul ile birlikte hareket etmeyerek fen, sanat, ... kurallarına, mevzuata ve standartlara aykırı bir yapı ortaya çıkmasında etkili oldukları, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından kendi üzerlerine düşen dikkat ve özeni göstermemeleri nedeniyle meydana gelen ölümler nedeniyle sorumlu olduklarının kabul ve tespit edildiği anlaşılarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ..., ... ve ...'nin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-)Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından dikkat ve özeni göstermeyen, binadaki malzeme ve donatı yetersizliklerini denetlemeyen, bu nedenle birinci derecede deprem bölgesinde bulunan ... apartmanının tamamen çökmesine ve 4 kişinin göçük altında kalarak ölmesine asli kusurlu olarak neden olan sanıklar ..., ... ve ... hakkında, ... ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanıklar hakkında eksik cezaya hükmolunması,
2-)...'de yıkılan birinci derece deprem bölgesinde olan ... apartmanından alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C 20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, kullanılan betonun Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen C20'yi sağlamadığı, bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu; sanıkların yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve ... bitimi aşamasında, üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanıklar ..., ... ve ... hakkında hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tayin olunan cezalarında 5237 Sayılı TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-)TCK'nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, inşaat mühendisi olduğu anlaşılan sanık ...'nin çalışmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde mesleğini icrasında bulunmaktan 1 yıl süre ile yasaklanmasına karar verilmesi,
4-)Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.