ARABULUCULUK GÖRÜŞMELERİNDEN SONRA, DAVA TARİHİNDEN ÖNCE VEFAT EDEN KİŞİ ALEYHİNE DAVA AÇILMASI HÂLİNDE HÂKİM KARŞI TARAFIN RIZASINI ARAMAKSIZIN TARAF DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNİ KABUL EDEBİLİR

ARABULUCULUK GÖRÜŞMELERİNDEN SONRA, DAVA TARİHİNDEN ÖNCE VEFAT EDEN KİŞİ ALEYHİNE DAVA AÇILMASI HÂLİNDE HÂKİM KARŞI TARAFIN RIZASINI ARAMAKSIZIN TARAF DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNİ KABUL EDEBİLİR

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

2022/2573 E.

2023/3234 K.

11.10.2023 T.

RÜCUEN TAZMİNAT İSTEMİ

DAVALININ ARABULUCULUK ANLAŞMAZLIK TUTANAĞININ DÜZENLENMESİNDEN SONRA VEFAT ETMESİ VE DAVANIN YAKLAŞIK 2 AY SONRA AÇILDIĞININ ANLAŞILMASI

DAVA DİLEKÇESİNDE TARAFIN YANLIŞ VEYA EKSİK GÖSTERİLMESİNİN KABUL EDİLEBİLİR BİR YANILGIYA DAYANMASI HALİNDE HÂKİMİN KARŞI TARAFIN RIZASINI ARAMAKSIZIN TARAF DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNİ KABUL ETMESİ GEREKMESİ

İLK DERECE MAHKEMESİNCE TARAF TEŞKİLİ SAĞLANARAK DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNİN GEREKMESİ

ÖZETİ: Uyuşmazlık, arabuluculuk görüşmelerinden sonra dava tarihinden önce vefat eden davalı yönünden husumet ehliyetine ilişkindir. Her ne kadar ölmüş kişiye karşı dava açılamaz ise de; somut olayda davalının arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının düzenlenmesinden sonra vefat ettiği, davanın ise yaklaşık 2 ay sonra açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalının vefat ettiği tarih ile dava tarihi arasında kısa bir sürenin geçmiş olduğu, arabuluculuk görüşmeleri aşamasında davalının hayatta olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilecektir. İlk derece Mahkemesince taraf teşkili sağlanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … AŞ ile davalı U… A… - … Mühendislik arasında H.234 işaretli sözleşme kapsamında 380 kV'lak Van-Siirt, H.246 K. işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV'luk Sütlüce-Gelibolu-Unimar (Kuzey), H.270 işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV'luk Hilvan-Viranşehir, H.282 işaretli sözleşme kapsamındaki 380 kV'luk Osmanca-Ada hatlarına ait sözleşmeler imzalandığını, ancak sözleşmelerin davalı şirketin kusuru nedeniyle 4734 ve 4735 sayılı Kanunlar kapsamında ve sözleşmeleri uyarınca feshedildiğini, müvekkilinin teşekkülün eksik bırakılan işleri için davalı nam ve hesabına yeniden ihaleye çıkması sebebiyle uğradığı zararın … TL tutarında olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile davacı … AŞ'ın, davalının kusuru nedeniyle uğradığı … TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden, cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı olarak gösterilen U… A… ‘ın dava tarihinden önce 16/10/2021 tarihinde vefat ettiği, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği, HMK 124/3 maddesinin uygulanabilmesi için bu durumun maddi hatadan kaynaklanması veya dürüstlük kurallarına aykırı olmaması gerektiği, davacının arabuluculuk görüşmelerinde davalı U… A…'ı taraf haline getirerek süreci yürüttüğü, basit bir araştırma ile … Mühendislik'in tüzel kişiliğinin bulunmadığı, tacir U… A…'ın ticari unvanı olduğunun anlaşılabileceği, bu nedenle HMK’nin 124. maddesindeki düzenlemenin somut olaya uygulanma olanağı bulunmadığı ve ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle, davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince davalı yönünden taraf ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının arabuluculuk görüşmelerinden önce değil sonra vefat ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinde ya da haricen davalı vekili tarafından davalının vefat ettiğinin belirtilmediğini, arabuluculuk görüşmelerine vekilin katıldığını, bu sebeple HMK'nın 124/3 maddesinin uygulanmasının gerektiğini, dava dilekçesinin arabuluculuk kapsamında açıldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arabuluculuk görüşmelerinden sonra dava tarihinden önce vefat eden davalı yönünden husumet ehliyetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 124 ncü maddesinin dördüncü fıkrası, 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1. HMK'nın 124 maddesi hükmü ile; “ (1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme mevcuttur.

3.2.Her ne kadar ölmüş kişiye karşı dava açılamaz ise de; somut olayda davalının arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının düzenlenmesinden sonra 16.10.2021 tarihinde vefat ettiği, davanın ise yaklaşık 2 ay sonra açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalının vefat ettiği tarih ile dava tarihi arasında kısa bir sürenin geçmiş olduğu, arabuluculuk görüşmeleri aşamasında davalının hayatta olduğu göz önünde bulundurulduğunda, HMK 124/4 maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilecektir.

3.3. Bu açıklamalar ışığında İlk derece Mahkemesince taraf teşkili sağlanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ve yanılgılı gerekçeyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

I. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.