ARALIKLI ÇALIŞMADA YILLIK İZİN HESABINDA, ÖNCEKİ ÇALIŞMA DÖNEMİNİN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI İÇİN ÖNCEKİ DÖNEMİN BİTİŞİ VE SONRAKİ ÇALIŞMA DÖNEMİNİN BAŞLANGICI ARASINDA 5 YILIK SÜRENİN GEÇMESİ GEREKİR
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2017/8406 E.
2020/13476 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 08.06.1997 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, alt işveren işçisi olarak kayıtlarda gösterildiğini, alt işverenlerin değişmesine rağmen çalışmasının kesintisiz devam ettiğini, davacının son olarak … Bilgi İşlem şirketi işçisi olarak gösterildiğini, davacının çalışmasının malülen emekli olduğu 13.08.2013 tarihinde sona erdiğini, aylık net 1.130,00 TL ücret aldığını,dini bayramların birinci günü hariç ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili işyeri çalışanı olmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu,alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 31.12.2003 tarihi ve öncesi çalışmalarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak, aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı itirazında bulunulması halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa, önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hesaplanması mümkün olmaz. Yine aralıklı çalışmada yıllık izin hesabında, önceki çalışma döneminin zamanaşımına uğraması için önceki dönemin bitişi ve sonraki çalışma döneminin başlangıcı arasında 5 yılık sürenin geçmesi gerekir.
Somut olayda, davacı tarafından 22.05.2015 tarihinde açılmış olan davada kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı istenmiştir. Davacının ilk dönem 08.06.1997-31.12.2003 tarihleri arası,ikinci dönem 28.07.2010-13.08.2013 tarihleri arası çalıştığı, iş sözleşmesinin 13.08.2013 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmasına göre ilk dönem çalışmasının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının ilk dönem çalışmasına ilişkin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğradığı gözetilmeden hizmet süreleri toplanarak yazılı şekilde kıdem tazminatı ve yıllık izin ücret alacağının kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.