ASKERDEYKEN YAPILAN KPSS ATAMASI İPTAL OLMAZ
KPSS Sınavlarına giren gençler,sınav sonuçları açıklanıncaya kadar askerlik hizmetlerini de tamamlamayı tercih etmekte. Bir de aynı puanla birkaç kez atanma ihtimalinin de olduğu düşünüldüğünde, KPSS Sonucu askerdeyken açıklanan kişinin durumu ne olacak? Üstelik bir de sözleşmeli personel olarak ataması çıkmış ise...
Bugün pek çok gencin karşı karşıya kaldığı bu durumla ilgili Danıştayın emsal niteliğinde bir kararı bulunmakta..
Ankara'da bir devlet hastanesine sözleşmeli hemşire olarak ataması yapılan genç, Zorunlu askerlik hizmetinde bulunması nedeniyle görevine başlayamadı.
Atamasının yapılmaması üzerine ise, idare mahkemesinde dava açtı. Ancak askerlikle ilişiği bulunanlara sözleşme imzalanmamasının hizmet gereği olduğu gerekçesiyle davası reddedildi.
Davası reddedilen gencin kararı temyizi üzerine, Danıştay 12. Dairesinden sevindirici haber geldi.
Anayasa gereği zorunlu olan bir Devlet hizmetinin ifası(askerlik) nedeniyle göreve başlayamayacağı açık olan davacının, her ne kadar askerdeyken hak kazandığı görevine başlayamasa da, hakkının saklı tutularak, askerlik görevinin bitiminde diğer şartları taşıması halinde göreve başlatılması gerekir.dedi.
TC
DANIŞTAY
12. Daire
2008/5940 E.
2010/4484 K.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
… Vekili: Av. …
… Karşı Taraf: Sağlık Bakanlığı
İsteğin Özeti: Ankara 4. İdare Mahkemesince verilen 22.4.2008 günlü, E:2007/991 , K:2008/1063 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Zuhal Öztaş
Düşüncesi : Zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle görevine başlayamayan davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : E.Nur Necef
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, KPSS 2007/4 sonucuna göre Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine hemşire olarak yerleştirilmesi yapılan davacınınna ilişkin 9.7.2007 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 4. İdare Mahkemesinin 22.4.2008 günlü, E:2007/991, K:2008/1063 sayılı kararıyla; 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, sözleşmeli sağlık personeli istihdamının eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesini teminen gerçekleştirildiği, 5.maddesinde, hizmet sözleşmelerinin uygulanma süresinin mali yıl ile sınırlı olduğunun belirtildiği, yukarıda yer alan düzenleme uyarınca sözleşmeli sağlık personeli istihdamının mahiyeti ve maksadı gözönüne alındığında, askerlikle ilişiği bulunanlarla sözleşme imzalanmamasının hizmet gereği olduğu, bu durumda dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, işlemin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare Mahkemesince 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 1. ve 5.maddeleri uyarınca sözleşmeli sağlık personelinin istihdamının mahiyeti ve maksadı gözönüne alındığında askerlikle ilişiği bulunanlara sözleşme imzalanmamasının hizmet gereği olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden davacının sözü edilen 4924 sayılı Yasa uyarınca değil, 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli olarak yerleştirilmesinin yapıldığı anlaşıldığından, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesinin teminen 4924 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin görülen bu uyuşmazlığa dayanak alınamayacağı açıktır.
Bu durumda, Anayasa'nın 72.maddesi gereği zorunlu olan bir Devlet hizmetinin ifası nedeniyle göreve başlayamayacağı açık olan davacının kazandığı atama hakkının saklı tutulması ve askerlik görevinin bitiminde diğer şartları taşıması halinde göreve başlatılması gerekirken 657 sayılı Yasa'nın 48.maddesinde öngörülen askerlik durumu itibariyle gerekli şartları taşımadığından bahisle davacı ile sözleşme yapılmaması işleminde hukuka ve hakkaniyete uyarlık, aksi yoldaki kararda da isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 4. İdare Mahkemesince verilen 22.4.2008 günlü, E:2007/991, K:2008/1063 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmna, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 27.9.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.