AVUKATIN BEYANINI TUTANAĞA EKLETMESİNİ ENGELLEYEN POLİSE MAHKUMİYET ÇIKTI
İçişleri Bakanlığı yayınladığı genelgede, avukatların, karakollardaki ifade tutanaklarına beyanlarını ekletmek istemelerine izin verilmemesini emretmişti. Ancak Antalya’da çıkan bir mahkeme kararı bu genelgeye uyacak polisleri iki kere düşündürecek...
Adli soruştumalar sırasında polis ve avukatların zaman zaman karşı karşıya kaldığı durumlar nedeniyle İçişleri Bakanlığı'na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü, 13 Haziran 2022 günü bir genelge yayınlamıştı.
Genelgede adli işlem yapan birimlerin, şüphelinin ifadesini alması sırasında, bazı avukatların, "tutanaklarda kendi beyanlarına da yer verilmesini talep ettiklerini" belirtilerek, böyle bir uygulama olmadığı söylendi.
Genelgede bu tür taleplere izin verilmemesi ve bir yeksenallık, yani standart sağlanması emredildi.
TBB’den tepki: Genelge yargıya emir ve talimat anlamına gelir
Genelgeye 17 Haziran 2022 günü tepki gösteren Türkiye Barolar Birliği (TBB), böyle bir genelgenin yargıya emir ve talimat verilmesi anlamına geleceğini vurgulayarak, kabul edilemeyeceğini açıkladı.
TBB açıklamasında ayrıca, genelgeyle ilgili olarak “Anayasa'ya, ceza ve avukatlık mevzuatı ile kolluğu bağlayan yönetmeliğe aykırıdır. Bu şekilde alınan hukuka aykırı ifadeler, bütün bir yargılama faaliyetini sakatlayacaktır” diyerek, böyle bir durumla karşılaşan avukatların tutanağa şerh düşmesini istedi.
Polisleri temkinli hâle getirecek karar
Bu olayın üzerinden çok zaman geçmeden Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nden genelgeye itiraz eden avukatları sevindiren, genelgeye dayanarak avukatların tutanağa görüşünü ekletmesine ve şerh düşmesine karşı çıkacak polisleri ise tereddüte düşürecek bir karar çıktı.
Avukatın tutanağa şerh düşmesini engelleyen iki polise ceza
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre; Mahkeme, bir avukatın tutanağa beyanını ekletmek ve şerh düşmek istemesini engelledikleri iddia edilen iki polis memuru hakkında “Görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla açılan davada mahkumiyet kararı verdi.
İfadenin usule uygun olmadığını öne sürerek beyanını tutanağa ekletmek istedi
26 Haziran 2022 günü verilen kararın, gerekçeli hâli dün açıklandı.
Gerekçeli karara dayanarak olayı kısaca özetlemek gerekirse, Antalya Barosu’nda görevli bir avukat, karakola götürülen müvekkilinin ifadesinin usule uygun alınmadığını ve üzerinde baskı kurulduğunu öne sürerek, suçlamaya dair kendi beyanının da tutanağa işlenmesini istedi.
İfadeyi alan görevli iki polis memuru, mevzuatta böyle bir uygulama olmadığını öne sürerek izin vermediler.
Görüşünün tutanağa eklenmesine izin verilmemesi üzerine avukat, bu sefer tutanağa şerh düşmek istedi ancak ona da aynı gerekçe ile karşı çıkılarak tutanak önünden çekilerek alındı.
Bunun üzerine Antalya Barosu Avukat Hakları Merkezi’nin de teşviğiyle söz konusu avukat, görevli iki polis hakkında şikayetçi oldu.
Açılan davada avukatın müdafiliğini ise yine bizzat Avukat Hakları Merkezi’ndeki arkadaşları yaptı.
Beş yıl boyunca kasten suç işlerlerse hüküm açıklanacak
Olay yerinde olup mahkemede dinlenen tanığın da şikayetçi avukatın iddialarıyla örtüşen beyanını dikkate alan mahkeme her iki polisi “Görevi kötüye kullanmaktan” önce altı ay hapse mahkûm etti.
Ardından yasal indirimlerle cezaları beş aya düşürülen iki polisin sabıkaları olmadığı için “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildi.
Beş yıl süreyle denetim altında olacak iki polis, bu süre zarfında kasten bir suç işlerlerse haklarındaki hüküm de açıklanacak.
Karar emsal olabilir
Yargı süreci tamamlanmamış ve itiraz yolu açık olsa bile karar avukatlar arasında memnuniyet yarattı.
Twitter hesabından yaptığı paylaşımla kararı ilk olarak duyuran İstanbul Barosu avukatlarından Yankı Büyüksezer, gerekçeli haline de yer verdi.
Büyüksezer, yaptığı paylaşımda “Antalya Asliye Ceza Mahkemesi, Antalya Barosu AHM tarafından da takip edilen dosyada, ifade sırasında avukatın ifade tutanağına beyanlarının yazdırmasının engellenmesinin, 'Görevi Kötüye Kullanma Suçu' oluşturduğuna hükmetti” dedi.
Her ne kadar davaya konu olan olay, genelgenin açıklanmasından önce yaşanmış olsa bile kararının genelgenin yayınlanmasından sonra çıkması karakollara gidecek olan avukatlara koz sağlayacağı, tutanağa ifadelerini ekletmelerine karşı çıkılması halinde emsal olarak gösterilebileceği öne sürülüyor.
“Sanık polisler duruşmada genelgeye atıf yaptı ama mahkeme itibar etmedi”
Davada şikayetçi avukatı temsil eden Antalya Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Avukat Ziya Berkhan Yaman, konuyla ilgili konuştu.
İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinin hem hukuka aykırı olduğunu, hem de bir yetki gaspı olduğunu ifade eden Yaman, "Adli kolluk dediğimiz birim savcıya bağlıdır. Savcı da HSYK’ya (Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu) bağlıdır. Adalet Bakanlığı, bile normal düzende direk HSYK üzerinden bir savcıya talimatta bulunamaz" dedi.
Duruşma sırasında sanık polislerin genelgeye atıf yaptığını ancak mahkemenin buna itibar etmediğini söyleyen Yaman, "Herkes bir hukuki işleme maruz kaldığında hukuki yardım hakkına sahiptir. Avukat, müvekkiliyle görüşebilir, onun yerine geçmeyecek şekilde beyanda bulunabilir. Temelde ifade alma işlemi savcının yapması gereken bir iş. Sadece süreci ilerletmek için savcıların talimatıyla kolluğa bu yetki tanınıyor. Savcıya ait bir yetkinin de İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla kolluk güçlerince kısıtlanması mümkün değil" açıklamasını yaptı.
Genelgenin iptali için harekete geçildi
Yaman, genelgeye dair TBB Başkanı Erinç Sağkan’ın Adalet Bakanı’yla bir görüşme yaptığını kaydederek, ayrıca Diyarbakır Barosu’nun da genelgenin iptali için dava açtığı bilgisini aldığını söyledi.
“Engellemeye maruz kalan avukatlar, barolara müracat etsin”
Yaman, söz konusu mahkeme kararının, karakollarda tutulan ifade tutanaklarına görüşünü beyan etmek isteyen avukatlara engel çıkaracak polislerin daha titiz olmasını sağlayacağını kaydetti.
Yaman, buna karşın engellemelere maruz kalabilecek meslektaşlarının avukat hakları merkezlerine müracat etmesi gerektiğini de söyledi.
“Mahkeme, doğru bir karara imza attı”
İstanbul Barosu avukatlarından Aydın Mollaoğlu da Antalya’daki mahkemenin doğru bir karara imza attığını, avukatların müvekkillerini savunmasının yasal bir hak olduğunu, bunun engellenemeyeceğini kaydetti.