AVUKATIN GÖREVİNİ İHMAL ETTİĞİ İDDİASINA DAYALI UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ - EKSİK TALEPTE BULUNULMASI - MADDİ MANEVİ TAZMİNAT

AVUKATIN GÖREVİNİ İHMAL ETTİĞİ İDDİASINA DAYALI UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ - EKSİK TALEPTE BULUNULMASI - MADDİ MANEVİ TAZMİNAT

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2021/1327 E.
2021/10838 K.
3.11.2021 T.

MADDİ MANEVİ TAZMİNAT ( Avukatın Görevini İhmal Ettiği İddiasına Dayalı/Dosya İçindeki İbranamenin Davacının İş Akdinin Feshi Sonucu Açılmış Olan Davanın Sonucu Elde Edilmiş Olan Asıl Alacak Faiz ve Ferîlerine İlişkin Olduğu Anlaşılmakla 1136 S.K. 40. Md.sinde Düzenlenen Tazminata İlişkin Bir İbranamenin Dosyada Bulunmadığı - Mahkemece İşçilik Alacaklarına İlişkin Faizin Takibe Konu Edilmesi Sırasında Eksik Talepte Bulunulduğu Yönünde Tespit İçeren Bilirkişi Raporu da Değerlendirilmek Suretiyle Davacının Bu Talebi Hakkında Bir Hüküm Kurulması Gereği )

AVUKATIN GÖREVİNİ İHMAL ETTİĞİ İDDİASINA DAYALI UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ ( Mahkemece İşçilik Alacaklarına İlişkin Faizin Takibe Konu Edilmesi Sırasında Eksik Talepte Bulunulduğu Yönünde Tespit İçeren Bilirkişi Raporu da Değerlendirilmek Suretiyle Davacının Bu Talebi Hakkında Bir Hüküm Kurulması Gerekirken Eksik İnceleme İle Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )

İŞÇİLİK ALACAKLARINA İLİŞKİN FAİZİN TAKİBE KONU EDİLMESİ SIRASINDA EKSİK TALEPTE BULUNULMASI ( Avukatın Görevini İhmal Ettiği İddiasına Dayalı Tazminat - 1136 S.K. 40. Md.sinde Düzenlenen Tazminata İlişkin Bir İbranamenin Dosyada Bulunmadığı/Mahkemece İşçilik Alacaklarına İlişkin Faizin Takibe Konu Edilmesi Sırasında Eksik Talepte Bulunulduğu Yönünde Tespit İçeren Bilirkişi Raporu da Değerlendirilmek Suretiyle Davacının Bu Talebi Hakkında Bir Hüküm Kurulması Gereği )

6098/m.51,56

1136/m.40

ÖZET : Dava, avukatın görevini ihmal ettiği iddiasına dayalı uğranılan zararın tazminine ilişkindir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle 09.03.2010 tarihli ibraname başlıklı belgenin incelenmesinde; ibranamenin davacının iş akdinin feshi sonucu açılmış olan davanın sonucu elde edilmiş olan asıl alacak, faiz ve ferîlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 40. maddesinde; iş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat isteklerine ilişkin hüküm getirilmiş olup, bu maddede düzenlenen tazminata ilişkin bir ibraname dosyada bulunmamaktadır.

Buna göre mahkemece; işçilik alacaklarına ilişkin faizin takibe konu edilmesi sırasında eksik talepte bulunulduğu yönünde tespit içeren bilirkişi raporu da değerlendirilmek suretiyle davacının bu talebi hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı; işçilik alacaklarına ilişkin işverenine karşı açmış olduğu Bakırköy 5. İş Mahkemesi'nin 2007/513 Esas sayılı dava dosyasını vekili olan davalı Avukat ...'un takip ettiğini, bu dava dosyasında verilen kararda hükme bağlanan alacaklar için her ayın beşinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verilmesine rağmen davalı avukatın işverene karşı icra takibini başlatırken dava açılış tarihi olan 27/06/2007 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğunu, davalı avukatın yaptığı bu yanlışlık nedeniyle zarara uğradığını, eksik hesaplanan faiz miktarı için borçlu işveren hakkında yeniden takip başlattıklarını, borçlunun icra mahkemesine yapmış olduğu şikayeti üzerine takibin iptal edildiğini, bu takip nedeniyle aleyhine hükmedilen masraf ve vekalet ücretini ödemek zorunda kaldığını, bununla birlikte davalı avukatın borçlu işverenden tahsil ettiği alacağın kendisine eksik ödendiğini, davalı avukat ile vekalet sözleşmesi yapılmasına sebep olan üyesi olduğu davalı sendikanın bu duruma sessiz kaldığını ve zararın giderilmesine yardımcı olmadığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, uğramış olduğu zararlarının giderilmesi amacıyla 10.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalılardan ...; davacının her iki davalıyı da 09/03/2010 tarihli ibraname ile herhangi bir çekince ileri sürmeden ibra ettiğini, icra takibini avukat olarak sendikanın talimatı ve denetimi çerçevesinde gerçekleştirdiğini, Sendikalar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca kendisinin sendikayı temsil ettiğini, davacının asıl temsilcisinin sendika olduğunu savunarak; davanın öncelikle husumet nedeniyle reddini, aksi görüşte ise esastan reddini istemiştir.

Davalı ...; dava konusu alacaklar için davacının davalıları ibra ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacının 09/03/2020 tarihli ibranameyi imzalamış olması nedeniyle davalılardan herhangi bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle 09/03/2010 tarihli ibraname başlıklı belgenin incelenmesinde; ibranamenin davacının iş akdinin feshi sonucu açılmış olan Bakırköy 5. İş Mahkemesi'nin 2007/513 Esas sayılı davanın sonucu elde edilmiş olan asıl alacak, faiz ve ferîlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 40. maddesinde; iş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat isteklerine ilişkin hüküm getirilmiş olup, bu maddede düzenlenen tazminata ilişkin bir ibraname dosyada bulunmamaktadır.

Buna göre mahkemece; işçilik alacaklarına ilişkin faizin takibe konu edilmesi sırasında eksik talepte bulunulduğu yönünde tespit içeren bilirkişi raporu da değerlendirilmek suretiyle davacının bu talebi hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23,40'ar TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 6100 Sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.