AYIPLI ARAÇ VARSA BEDEL İADESİ OLMAZSA DEĞER KAYBI DAVASI AÇILABİLİR

AYIPLI ARAÇ VARSA BEDEL İADESİ OLMAZSA DEĞER KAYBI DAVASI AÇILABİLİR

T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi       

2014/46777 E. 

2016/5125 K.


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 2012 model ….den 38.300,00 TL ya satın aldıktan bir süre sonra hiçbir kaza ya da dış etken olmaksızın araçta kendiliğinden hasarlar oluşmaya başladığını, boya akıntıları ve tüm arabada genel olarak boya hasarları oluştuğunu, mahkeme aracılığıyla yaptırdığı tespitte aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, öncelikle araç bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, olmadığı takdirde araçta oluşan değer kaybının yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, keşif sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda araçta 3.500,00 TL lık değer kaybının oluştuğu, oluşan değer kaybı karşısında akitten dönmenin hak ve menfaatler dengesi gereği hakkaniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 3.500,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, davaya konu aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, öncelikle araç bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, olmadığı takdirde araçta oluşan değer kaybının yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; mahkemece, terditli taleplerden araç bedelinin iadesi talebinin reddine, değer kaybına yönelik davanın kabulü ile 3.500,00 TL nın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece terditli davada istek kalemlerinden biri hakkında davanın tamamen kabulüne karar verildiği halde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş gibi davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kabul-ret oranına göre davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7. maddesi gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle, temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar üzerinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.128,00 nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine” cümlesinin hükümden tamamen çıkartılmasına; hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan “Davacı tarafça yapılan 913,55 TL yargılama giderinden, kabul ve ret oranına göre hesaplanan 83,48 TL nın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine “Davacı tarafından yapılan 913,55 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.