AYIRT ETME GÜCÜNE SAHİP KÜÇÜKLER VE KISITLILARIN, DAVA VE TAKİP EHLİYETİ YOKTUR. İSTİSNAİ HALLER DIŞINDAKİ DAVA VE TAKİPLERDE, KANUNİ TEMSİLCİLERİ TARAFINDAN TEMSİL OLUNURLAR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2021/4220 E.
2021/5004 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu … tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; borçluların, icra mahkemesine başvurusunda, bono üzerindeki imzanın kendilerine ait olmadığını ileri sürülerek imzaya ve borca itiraz ettikleri, İlk derece mahkemesi’nce, borçlulardan … yönünden imzaya itiraz kabul edilirken, … yönünden imzaya itirazın reddine karar verildiği, borçlu … tarafından … bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisi veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler, dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, bazı istisnai hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde, kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar.
Somut olayda, borçlu …’nin, … 2 Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.05.2008 tarih 2008/145 esas 2008/498 karar sayılı ilamı ile TMK.nun 407. maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra 27.11.2017 tarihinde doğrudan kısıtlı borçlu taraf gösterilerek icra takibine başlandığı görülmektedir.
Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamaz Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece de re’sen gözetilmesi gerekir.
O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenle takibin iptali gerekirken, davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 18 Hukuk Dairesinin 2028/2003 Esas 2020/934 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi ‘nin 2017/503
Esas – 2018/322 karar sayılı kararının resen BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 18.05.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.