AYM SON NOKTAYI KOYDU: SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KANUNİ DEĞİL

AYM SON NOKTAYI KOYDU: SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KANUNİ DEĞİL

Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı genelgelerine dayanılarak Covid nedeniyle sokağa çıkma yasağını ihlal eden vatandaşa kesilen cezayı, kanuni olmadığı gerekçesiyle iptal etti.

Anayasa Mahkemesi, çok tartışmalı bir konuda önemli bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, üzerine pandemi döneminde Cumhurbaşkanlığı Genelgeleriyle uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle kesilen cezalara ilişkin bir vatandaşın başvurusunu karara bağladı.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurul Karar metnine göre sürece ilişkin detaylar şöyle:

Mustafa Karakuş, 10 Mayıs 2020 günü saat 10.45'te aracıyla seyir halindeyken, İstanbul Çamlıca Gişeler'de polis tarafından durduruldu.

Karakuş'a Sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği gerekçesi ile Ataşehir Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün İdari Yaptırım Karar Tutanağı ile 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca 3 bin 180 TL idari para cezası kesildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI GENELGELERİ

İdari para cezasına dair tutanağın "Kabahat Filli" başlıklı kısmında "1593 SAYILI UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU (282. MADDE) Ayrıca Covid-19 salgını tedbirleri kapsamında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri sokağa çıkma yasağı ihlali" şeklinde ifadelere yer verildi.

MAHKEME İTİRAZI REDDETTİ

Mustafa Karakuş'un, cezaya karşı mahkemeye yaptığı başvuru reddedildi. Üst mahkemeye yapılan itirazı da reddedilince cezayı ödedikten sonra Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi: Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu bulunamaz.


Başvurucu Mustafa Karakuş; temel hak ve özgürlüklerin ulaşılabilir olmayan İçişleri Bakanlığı genelgesi ile kısıtlanamayacağını, sokağa çıkma yasağına dayanak gösterilen mevzuatta, bu yasağın Anayasa'nın 2. maddesinde altı çizilen belirlilik ilkesine uygun şekilde uygulanabileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığını, kanuni dayanağı olmayan eylemlerle temel hak ve özgürlüklere müdahale edilmesinin ve ceza uygulanmasının suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

Bakanlık görüş yazısında, şikayete konu sokağa çıkma yasağının -devletin bireylerin yaşamlarını koruma şeklindeki pozitif yükümlülüğü kapsamında- Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu ile il pandemi koordinasyon kurullarının tavsiye kararları doğrultusunda il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurullarının pandemiyi kontrol altına alma ve sona erdirme amaçlı aldığı tedbirlerden olduğu ifade edilmiştir.

"KİMSE SUÇ OLMAYAN BİR FİİLDEN DOLAYI CEZALANDIRILAMAZ"

Anayasa'nın 38. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez."

Her ne kadar İdari Para Cezası Tutanağı veya bu tutanağın iptali talebine ilişkin yargılama aşamasında verilen Hakimlik ve itiraz mercii kararlarında belirtilmemiş ise de Bakanlık görüşü ekindeki belgelerden başvurucunun ihlal ettiği ileri sürülen sokağa çıkma yasağının İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından COVID-19 salgını ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerden olduğu anlaşılmıştır. Ancak 1593 sayılı Kanun'da öngörülen tedbirler arasında sokağa çıkmanın kısıtlanması söz konusu değildir.

"KEYFİ CEZALANDIRMALARA İMKAN SAĞLAR"

Somut olayda başvurucunun İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi kararında öngörülen bir zorunluluğa uymadığı hususunda tartışma bulunmamaktadır.

Ancak söz konusu kuralda işaret edilen zorunluluk, 1593 sayılı Kanun'da yazılı zorunluluktur. Kuraldaki açık ifade karşısında Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak kamu otoritelerince ihdas edilen zorunluluklara uymama şeklindeki eylemlerin 282. madde kapsamında değerlendirilerek faillerinin cezalandırılması mümkün değildir.

Aksinin kabulü, kapsamı kanun koyucu tarafından bilinçli olarak dar tutulan ceza hükmünün kamu otoritelerinin düzenleyici işlemleri ile sınırları öngörülemeyecek ve keyfi cezalandırmaya imkan tanıyacak şekilde genişletilmesine neden olacaktır.

HÜKÜM: KANUNİLİK İLKESİ İHLAL EDİLDİ

Anayasa Mahkemesi neticede şu hükmü kurdu:

Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,

Anayasa'nın 38. maddesinde güvence altına alınan suçta ve cezada kanunilik ilkesinin İHLAL EDİLDİĞİNE Muhterem İNCE'nin karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,

Kararın bir örneğinin suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliğine GÖNDERİLMESİNE karar verildi.