AYM'DEN DİSİPLİN CEZASINA İTİRAZLA İLGİLİ ÖNEMLİ KARAR!
Anayasa Mahkemesi, disiplin cezasına itiraz eden memurun itirazın değerlendirilmeyerek zımnen reddedilmesine dair işlemi hak ihlali buldu.
Başvuruya konu olayda, halen Batman Gümrük Müdürlüğünde görev yapan başvurucu Kilis'te görev yaptığı dönemde hakkında yürütülen idari soruşturma neticesinde 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesi uyarınca "Verilen Emir ve Görevleri Kasten Yapmamak" fiili nedeniyle 1 yıl süre ile Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası verilmiştir.
Başvurucu cezaya itiraz etmiş, ancak idare cezaya itiraza cevap vermeyerek zımnen reddetmiştir.
İlk derece mahkemesine yansıyan bu olay başvurucunun lehine sonuçlanmıştır. Mahkeme, başvurucu hakkında isnat edilen eylemlerin somut bilgi ve belgelerle hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığını, başvurucunun kötü niyetle hareket ettiği veya çıkar elde ettiği şeklinde bir iddiada bulunulmadığını, ilgilinin kastının varlığını ispata yönelik herhangi bir delilin de olmadığını belirtmiştir.
İdare tarafından istinafa yapılan başvuru sonucunda Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi davayı incelemeksizin reddetmiştir. Gerekçesinde, yedi günlük itiraz süresi sonucunda itiraz edilmeyen cezaların kesinleşeceği, itiraz söz konusu iken henüz itiraza yanıt verilmeyen bu durumda, cezanın kesinleşmediğini ifade etmiştir.
Başvurucunun Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuruda;
-657 sayılı Kanunun 135 inci maddesi ile disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazın süresi bakımından özel bir düzenleme getirildiği, yapılan itirazların itiraz mercileri tarafından otuz gün içinde sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu, söz konusu maddede bu kurala uyulmaması halinde disiplin cezası işleminin uygulanıp uygulanmayacağına, kesinlik kazanıp kazanmayacağına ve ilgililerin dava açmak için ne kadar süre beklemek zorunda olduklarına dair hüküm getirilmediği, dava açma haklarını kısıtlayıcı bir hükme yer verilmediği,
-İstinaf mahkemesinin somut davada iptali istenen idari işlemin kesinlik niteliğini taşıyıp taşımadığının, dolayısıyla davaya konu edilebilirliğinin değerlendirilmesiyle ve 2577 sayılı Kanunda düzenlenen usul kurallarının uygulanmasıyla ilgili bu şekilci yorumunun başvurucunun hukuksal durumunu etkileyen idari işlemden doğan uyuşmazlığı mahkeme önüne taşımasının engellediği, bu durumun başvurucuya ağır bir külfet yüklediği,
Gerekçelerinden dolayı Adil Yargı Hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesinin kararına ulaşmak için TIKLAYINIZ.