BAŞKASINA AİT BANKA VEYA KREDİ KARTININ İZİNSİZ KULLANILMASI

BAŞKASINA AİT BANKA VEYA KREDİ KARTININ İZİNSİZ KULLANILMASI
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
2015/11967 E.
2016/2361 K.
7.3.2016 T.


ÖZET : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz olarak kullanılması suretiyle yarar sağlamak suçundan sanık hakkında hüküm kurulmuştur. Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi ile sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanmasının birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturmaktadır. Aynı bankaya ait sahte olarak oluşturulan kredi kartı nedeniyle sanık hakkında ayrıca Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçu uyarınca da ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmelidir. Eylem kül halinde değerlendirilerek hüküm kurulamaz.

DAVA : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz olarak kullanılması suretiyle yarar sağlamak suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/3, 43/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 28.03.2013 tarihli ve 2012/350 esas, 2013/240 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/2. maddesinde; sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise, anılan maddenin 3. fıkrasında düzenlenen birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu cihetle; aynı bankaya ait sahte olarak oluşturulan kredi kartı nedeniyle sanık hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 245/2. maddesi uyarınca da ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmeden, eylem kül halinde değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiş ise de, olağanüstü ve istisnaî kanun yolu olan kanun yararına bozmanın aleyhe tesir etmeyeceği ve sonuca etkili bir durum meydana getirmeyeceği değerlendirilerek yapılan incelemede, Sanık hakkında hükmolunan temel hapis cezasının alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.01.2016 gün ve 5737 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2016 gün ve ... sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK.nun 245/3 maddesi uyarınca temel hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan tayin edilmesine karşın, hürriyeti bağlayıcı ceza yanında tayin olunan adli para cezalarının farklı gerekçe göstermeksizin alt sınırın üstünde tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,

SONUÇ : Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 28.03.2013 gün, 2012/350 esas, 2013/240 sayılı hakkındaki kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK.nun 245/3 madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında tayin olunan adli para cezasına esas alınan 25 günü 5 güne, TCK.nun 43. maddesi uyarınca 1/4 artırım yapılarak bulunan 31 günü 6 güne, TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılarak hesaplanan 25 günü 5 güne ve TCK.nun 52. maddesi uyarınca tayin olunan 500 TL'nin 100 TL'ye indirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.