BELEDİYEYE USULSÜZ TEBLİGAT-ŞİKAYETİN KABULÜ

BELEDİYEYE USULSÜZ TEBLİGAT-ŞİKAYETİN KABULÜ

TC

YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu         

2009/12-563 E.  

2009/600 K.

..............

Somut olayda; alacaklı şirket tarafından borçlu/şikayetçi Y. Belediye Başkanlığı aleyhine 10.01.2008 tarihinde ilamsız takibe girişilerek, toplam 672.910,03 YTL tutarındaki alacağın tahsili istenmiştir. Borçlu, “Belediye Başkanlığı” adına çıkarılan ödeme emri “gösterilen adreste işyeri adına elemanı Dinçer imzasına tebliğ edildi” kaydıyla 11.01.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebligat parçasında başkaca herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi belediye başkanının veya ondan sonraki yetkili kişinin belediyede olup olmadığının araştırılıp araştırılmadığı ve nedenleri de şerh edilmemiştir.

Oysa, yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere, tebliğ memurunun;  belediye tüzel kişiliğini “Belediye Başkanı”nın temsil edeceğini gözeterek, adli işlem niteliği taşıyan takip işleminde ödeme emri tebligatını, öncelikle bizzat Belediye Başkanına, onun herhangi bir nedenle tebliği alacak durumda olmaması durumunda da usulüne uygun şekilde yetkili kılınan Hukuk İşleri Müdürü yada belediye avukatlarından birine yapması; şayet bunlar yoksa veya tebligatı alamayacak durumda iseler bu durumu tebliğ evrakına şerh ederek o yerde hazır bulunan tebliğe yetkili memur ve müstahdemlerinden birine o da yoksa herhangi bir memur veya müstahdeme yapması; tebligat evrakında da sırasıyla tebliğe yetkili kişilerin durumunu ve onlara tebliğ edilememe nedenini şerh etmesi gerekirken, hiçbir açıklamaya yer vermeden doğrudan genel evrak memuruna tebligat yapması açıklanan yasal düzenlemelere ve yargı kararlarına aykırı olup usulsüzdür.

Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinde düzenlenmiş; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, belirtilmiştir.

O halde, aynı hususlara işaret eden Özel Daire kararına uyularak, şikâyetçi borçlu belediyenin ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin tebligattan haberdar olunduğu ileri sürülen “28.01.2008” olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilerek şikayetin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Şikayetçi/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,  30.12.2009 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.