BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILAN MADDİ TAZMİNAT DAVASINDA ALACAK MİKTARININ HESAP RAPORU İLE BİLİNİR HALE GELMESİ AKABİNDE TALEP YALNIZCA BİR KEZ ARTIRILABİLİR

BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILAN MADDİ TAZMİNAT DAVASINDA ALACAK MİKTARININ HESAP RAPORU İLE BİLİNİR HALE GELMESİ AKABİNDE TALEP YALNIZCA BİR KEZ ARTIRILABİLİR

T.C.

Yargıtay

21. Hukuk Dairesi         

2016/13009 E.  

2017/2956 K.

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, asıl ve birleşen davalar bakımından iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan …. Makine Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı …vekilinin tüm, Davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava; 25.08.2003 tarihli iş kazası sonucu malul kalan işçinin maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.
Mahkemece 20.000 TL maddi ve 13.000 TL manevi tazminatın iş kazasının gerçekleştiği 25.08.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 17.03.2008 tarihinde açtığı asıl davada 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden faiziyle davalı … Şirketinden tahsilini talep ettiği, Asıl dava ile birleşen 31.05.2013 tarihinde açılan … 3. İş Mahkemesinin 2013/381 E, 2013/339 K. sayılı dosyasında belirsiz alacak davası niteliğinde 20.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden faiziyle davalı … Şirketinden ve …den tahsilini talep ettiği, 24.12.2013 tarihinde talep artırım dilekçesiyle maddi tazminat istemini 39.686,24 TL’ye arttırdığı, 26.12.2013 tarihinde de talebini ikinci kez arttırarak maddi tazminat istemini 44.686,24 TL olarak talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece verilen 30.12.2013 tarih ve 2008/120 Esas, 2013/742 Karar sayılı ilk kararın temyizi üzerine Dairemizin 18.01.2016 tarih ve 2015/3958 Esas, 2016/146 Karar sayılı ilamında “Manevi tazminatın miktarı ile davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı maddi tazminat davasında alacak miktarının hesap raporu ile bilinir hale gelmesi akabinde talebini bir kez artırabileceğinin karar yerinde gözetilmeyerek ikinci bir artırımla talep olunan 5.000,00TL maddi tazminatın hüküm altına alınmaının doğru olmadığına işaretle” yerel mahkeme kararın bozulmasına karar verildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.3.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke Usul Kanunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.
Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. Aynı yasanın 109. maddesinde ise kısmi dava düzenlenmiş olup buna göre de Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. Dava açıldığı tarihte 6100 sayılı HMK yürürlükte bulunup, maddi tazminat istemli davanın niteliğine göre belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılması mümkündür. Bu gibi durumlarda davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığından söz edebilmek için dava dilekçesinde açıkça buna dayanıldığının belirtilmesi ve talebe konu alacak için asgari bir miktar gösterilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, maddi tazminat alacağının bilinir hale geldiği 12.12.2013 tarihli hesap raporunun akabinde davacı vekilinin 24.12.2013 tarihli ilk talep artırım dilekçesiyle maddi tazminat istemini neticeten 39.686,24 TL’ye arttırdığı dikkate alınarak ilk talep artırımına itibar edilmesi gerekirken; uyulan bozma ilamına aykırı olacak şekilde ilk talep artırımı da dışlanmak suretiyle maddi tazminata karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden….Makine Ltd. Şti.’ne yükletilmesine 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.