BİR ÖRNEĞİ DAVACIYA VERİLEN VERGİ TEKNİĞİ RAPORUNUN TEBLİĞ EDİLMEMESİ İŞLEMİ HÜKÜMSÜZ KILMAZ
T.C.
DANIŞTAY
9. DAİRE
E. 2016/13994
K. 2018/9204
T. 4.12.2018
İstemin Özeti : Davacı adına, bir kısım alış faturasının sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012/Ocak-Kasım dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden İzmir 2.Vergi Mahkemesi'nin 28/10/2015 tarih ve E:2015/873, K:2015/1479 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Hatice Tokpınar Ülkü'nün Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : Uyuşmazlıkta, davacı adına, bir kısım alış faturasının sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012/Ocak-Kasım dönemleri için re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; davacı adına düzenlenen vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesinin davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası olduğu gerekçesiyle kabul eden vergi mahkemesi kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3.maddesinin ( B ) bendinde vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, aynı Kanunun 30. maddesinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter,kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporunda belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden yapılan tarhiyatın re'sen vergi tarhı olarak tanımlandığı ve defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan,usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmamasının re'sen tarh nedeni olduğu, 134. maddesinde de,vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanması olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Vergi Usul Kanunu'nun 34'üncü maddesinin, ikmalen ve resen tarh edilen vergilerin ilgilisine ihbarname ile tebliğ edilmesine ilişkin düzenlemesine bağlı olarak, izleyen 35. maddesinin ikinci fıkrasında, varsa takdir komisyonu kararı veya inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye eklenmesini öngören düzenlemesi, talep veya dava hakkının gereği gibi kullanılmasını amaçlamaktadır. Buradan, mükelleflerin uzlaşma, dava açma ve savunma gibi yasal haklarını kullanabilmeleri için tarhiyatın dayanağı olan ve tarhiyatın yapılma nedeni ile matrah farkının tespitine ilişkin hesaplamaların nasıl yapıldığına dair açıklamaları içeren takdir komisyonu kararının, vergi inceleme raporunun ve tarhiyata dayanak alınan mükellef adına düzenlenmiş vergi tekniği raporunun ihbarnameye eklenmesi gerekmektedir.
Dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında düzenlenen 16.09.2014 tarih ve 2014-A-3795/2 sayılı vergi tekniği raporunun sonuç kısmında "mükellef hakkında sahte belge düzenlendiğine dair herhangi bir tespit yapılamadığından, bu konuda eleştiri konusu yapılacak bir işlem bulunmadığı, mükellefin 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıldığına ilişkin tespit yapıldığı için hakkında vergi inceleme raporlarının düzenleneceği" belirtildikten sonra 2012 yılına ilişkin olarak düzenlenen ve dava konusu tarhiyatın dayanağı olan 16.09.2014 tarih ve 2014-A-3795/4 sayılı vergi inceleme raporunda eleştiri konusu yapılan ve sahte fatura olduğu ileri sürülen alışlarla ilgili davacı beyanları dahil tüm değerlendirmelerin ayrıntılı olarak yer aldığı ve söz konusu raporun ihbarnamelerle birlikte davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır
Cezalı tarhiyat açısından davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda vergi tekniği raporundaki bilgilerin yer alması ve mahiyet itibariyle benzer olmaları, davacı nezdinde düzenlenen ve 17 sayfadan oluşan 16.09.2014 tarihli tutanağın bir örneğinin davacıya verilmesi karşısında vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesi davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası olmadığından esas yönünden tarhiyatın hukuka uygun olup olmadığına karar verilmesi gerekirken Mahkemece vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, İzmir 2. Vergi Mahkemesi'nin 28/10/2015 tarih ve E:2015/873, K:2015/1479 sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.