T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
2017/4658 E.
2018/1340 K.
22.02.2018 T.
Özet: Birden fazla ada ve parsel üzerinde kurulu bulunan sitenin ortak gider alacağının tahsiline ilişkin davada, Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinden uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanununun hükümleri değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle TBK m. 120 gereği temerrüt/gecikme faizinin hesaplanması gerekirken, Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi gereğince aylık %5 gecikme tazminatı hesaplayan rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davacının …mahallesinde kurulu bulunan … Sitesi yönetimi olduğunu, davalının sitede bağımsız bölüm maliki bulunduğunu, tüm bağımsız bölüm maliklerinin 1997 yılından itibaren aidat ödediklerini, davalı hakkında aidat bedellerinin tahsili için yapılan Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2014/1253 sayılı dosyasına davalının itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Ankara/Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2014/1253 Esas sayılı icra takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Birden fazla ada ve parsel üzerinde kurulu bulunan sitenin ortak gider alacağının tahsiline ilişkin davada, 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinden uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanununun hükümleri değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 120. maddesinin birinci fıkrasında “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.” ikinci fıkrasında ise “Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz” hükümlerinin, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasında” Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ncı, faize ilişkin 88 inci, temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır” hükümleri düzenlenmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler gereği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 120. maddesine göre temerrüt/gecikme faizinin hesaplanması gerekirken, Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi gereğince aylık %5 gecikme tazminatı hesaplayan rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.