BİRDEN FAZLA İMEİ KOPYALANMIŞ TELEFON BULUNDURMAK-KİMLİK BİLGİLERİ DEĞİŞTİRİLMİŞ CİHAZ BULUNDURMA SUÇU
TC
YARGITAY
19. Ceza Dairesi
2020/1035 E.
2020/1322 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Ceza Verilmesine Yer Olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Cep telefonu alım satım işi yapan sanığın olay günü kargodan teslim aldığı koli içerisinde ele geçirilen cep telefonlarının sistemde yapılan sorgulaması sonucu bir kısmının IMEI numaralarının kopyalanmış (klonlu) olduğunun tespit edilmiş olması karşısında; Dairemizin 29.05.2017 tarihli, 2016/13040 Esas, 2017/5047 Karar sayılı emsal nitelikli kararlarında da değinildiği üzere, sanığın suça konu eyleminin tek bir fiille değil, birden fazla ve farklı fiillerle işlenebildiği, aynı anda ele geçirilen birden fazla kaçak ve klonlu cep telefonlarının vücut verdiği Kanunlarda korunan hukuki değerin, suçun konusunun, maddi unsurlarının ayrı olması gerekçesiyle somut olayda 5809 sayılı Kanun'un 55/2. maddesi göndermesiyle 63/9. maddesi gereği "kimlik bilgileri değiştirilmiş cihaz bulundurmak" suçlamasından sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi,
Kabule göre ise;
1- Suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na kovuşturma evresinde duruşmalardan haberdar edilme ve kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunması karşısında, anılan kuruma duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle, CMK'nin 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,
2- 27/01/2015 tarihli celsede sanığa CMK’nin 195. maddesi şerhi içeren duruşma günü davetiyesinin tebliğ edilmesine karar verildiği ve UYAP üzerinde yapılan kontrolde tebligat evrakının oluşturulmuş olduğunun anlaşılmasına karşın dosya arasında Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde tebliğ evrakının yer almaması,
Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısı ile suçtan zarar gören kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.