BİRDEN FAZLA YETKİLİ İCRA DAİRESİ VARSA BORÇLU YETKİ İTİRAZINDA SEÇTİĞİ İCRA DAİRESİNİ BİLDİRMELİDİR. AKSİ HALDE DİKKATE ALINMAZ
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2016/15803 E.
2017/6559 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, borçluların icra mahkemesine başvurusunda sair itirazları ile birlikte yetkiye itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 19/2. maddesi uyarınca, birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK’nun 22.09.1976 gün ve 10/1957-2554 sayılı ve 25.12.1987 tarih ve 1987/501103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde yetki itirazında bulunana birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Yetkili olmaları koşulu ile birden çok yetkili mahkeme (icra dairesi) belirtilmiş olsa dahi, yetkili yeri bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Ancak, borçlu bu yerlerden birini tercih etmelidir.
Somut olayda; icra takibine … 2. İcra Müdürlüğü’nde başlandığı, borçlular vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, bütün borçlular yönünden ortak ve genel yetkili icra müdürlüğünün çekin keşide edildiği, aynı zamanda muhatap bankanın bulunduğu yer olan … İcra Dairelerinin yetkili olduğu, bunun yanında ve terditli olarak borçluların adresi itibariyle Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunun ileri sürüldüğü görülmüştür. Bu durumda borçlular birden fazla yerin yetkili olduğunu ileri sürerek yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiğini belirtmediğinden HMK’nun 19/2. maddesine uygun bir yetki itirazından söz edilemez.
O halde mahkemece, yetki itirazının açıklanan nedenle reddi ile borçluların sair itirazların incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.