BÖLGE İDARE MAHKEMESİNDEN PROFESÖRLÜK UNVANININ KULLANIMINA DAİR ÖNEMLİ KARAR!

BÖLGE İDARE MAHKEMESİNDEN PROFESÖRLÜK UNVANININ KULLANIMINA DAİR ÖNEMLİ KARAR!
Bölge İdare mahkemesi, başka bir yükseköğretim kurumunda Profesör kadrosuna ataması yapılan ve halen Doçent olarak görev yapan öğretim üyesinin Profesörlük unvanını kullanabilmesi için en az 2 (iki) yıl süre ile bu kadroda görev yapması gerektiğine karar verdi!

Dava konusu olayda; bir öğretim üyesi Doçent olarak görev yapmakta iken Profesör kadrosuna ataması yapılmıştır. İlgili kişi, bu unvanda iki yıl görev yapmadan başka bir üniversitede Doçent kadrosuna geçiş yapmıştır.

Daha sonra ise eski yükseköğretim kurumunda Profesör kadrosuna atamasının yapılmış olması sebebiyle Profesörlük unvanını kullanma talebinde bulunmuştur.

İdarenin bu talebi reddetmesiyle birlikte açılan davada, Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda özetle; her ne kadar davacı tarafından, Profesörlük kadrosuna atandığından bahisle profesör unvanı kullanımına hak kazandığı, dolayısıyla 2547 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre bu hususta kazanılmış hakkı bulunduğu iddia edilmekte ise de; profesör unvanı kullanımının profesör kadrosuna atanmayla kullanılabilecek bir unvan olduğu dikkate alındığında, başka bir yükseköğretim kurumunda doçent kadrosuna açıktan atanan ve anılan kadroda görev yapan davacının, söz konusu görevi yaparken profesör kadrosuna atanmayla hak kazandığı profesör unvanını kullanmasının mümkün olmadığına karar verilerek dava konusu işlem onanmıştır.

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

4. İDARE DAVA DAİRESİ

Esas No. : 2020/506

Karar No. : 2020/1701

Karar tarihi : 09.07.2020

İSTEMİN ÖZETİ: Ankara 7. İdare Mahkemesi'nce davanın reddi yönünde verilen 16/10/2019 gün ve E:2019/567, K:2019/2339 sayılı kararın; davacı vekili tarafından, ....... Üniversitesi Rektörlüğünün 20/04/2015 tarih ve 45250738-903.02/884 sayılı işlemi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 26. maddesi uyarınca "Profesör" unvanını aldığı, unvanın alındığı aynı yükseköğretim kurumunda iki yıl çalışma şartı aranmadığı, davalı idarenin de yüksek öğretim kurumu olması nedeniyle başka bir yüksek öğretim kurumunda alınan unvanın burada da kullanılması gerektiği, öğretim üyesinin görev yaptığı kadro ile kullanmaya hak kazandığı unvanın farklı şeyler olduğu, fiilen doçent kadrosunda görev yapmasının profesörlük unvanını kullanmasına engel teşkil etmeyeceği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak talebin reddine karar verilmesi istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava; davacı vekili tarafından, ...... Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalında Doçent kadrosunda görev yapmakta olan müvekkilinin, ...... Üniversitesi Rektörlüğünün 20/04/2015 tarih ve 45250738-903.02/884 sayılı işlemi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 26. Maddesi uyarınca "Profesör" kadrosuna atamasının yapıldığından bahisle, doçent kadrosunda görev yaparken "Profesör" unvanını kullanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 08/01/2019 tarih ve E.403944 sayılı işlemi ile sözü edilen işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 19/02/2019 tarih ve E.449668 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, 2547 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre Profesör unvanına ataması yapılan davacının bu unvanı atamasının yapıldığı kurumdan ayrıldıktan sonra da kullanabilmesi için, atamasının yapıldığı kurumda en az iki yıl süre ile görev yapması gerektiği açık olup anılan koşulu taşımayan davacının bu yöndeki başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddi yönünde karar verilmiştir.

2547 sayılı Kanunun " Doktor Öğretim Üyesi " başlıklı 23. maddesinde "a) Yükseköğretim kurumlarında açık bulunan doktor öğretim üyesi kadroları rektörlükçe ilan edilir. İlan edilen bu kadrolara fakültelerde dekan; diğer birimlerde müdürler, biri o birimin yöneticisi biri de o yükseköğretim kurumunun dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan

veya ilgili müdür yönetim kurullarının görüşünü aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama rektör tarafından en çok dört yıl süre ile yapılır. Her atama süresinin sonunda görev kendiliğinden sona erer. Görev süresi sona erenler yeniden atanabilirler.

b) Doktor öğretim üyeliğine atanabilmek için, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerekir.

c) Yükseköğretim kurumları, doktor öğretim üyesi kadrosuna atama için Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler." hükmüne, " Doçent ve atama " başlıklı 24. maddesinde de "a) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurulca belirlenen takvime göre yılda en az iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır.

(1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak.

(2) Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezi bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek.

(3) Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek yeterli sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak.

b) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir.

Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın yayın ve çalışmalarını değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır.

(Değişik cümle:15/4/2020-7243/2 md.) Jüri üyelikleri, jüri, değerlendirmeye

esas alınan raporlar ve başvuru sonucu ilgililere elektronik ortamda erişime açılır ve bu bilgiler, erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün ilgililere tebliğ edilmiş sayılır.

c) Üniversitelerarası Kurulca yeterli yayın ve çalışmaya sahip olduğuna karar verilen adaya doçentlik unvanı verilir.

ç) Doçentlik başvurularında adayların yayın ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

d)Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır.

e)Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun "Profesörlüğe yükselme ve atama" başlıklı 26.maddesinde "a) Profesörlüğe yükseltilerek atamada;

1) Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim

alanında çalışmış olmak ,

2) Doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak, gerekir. Yukarıdaki (2) numaralı bentteki yayınlardan biri, başvuru dosyasında başlıca araştırma eseri olarak belirtilir. Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. b) Profesörlüğe yükseltilerek atama yapılabilmesi için :

1) Üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde atama yapılacak olan profesörlük kadroları, rektörlük tarafından ilan edilir.

2) Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit

etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir.

Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar.

c) Profesörlüğe yükseltilerek atanan kişi, bir başka yükseköğretim kurumunda veya bir başka bilim dalında boş bulunan profesörlük kadrosuna, ancak (a) ve (b) fıkralarında belirtilen esas ve usullere uygun olarak atanabilir." hükmü, " Unvanların korunması " başlıklı 29.maddesinde ise " Öğretim üyeleri, bu kanunda yazılı hükümler dışında kazanmış oldukları akademik unvanlardan yoksun bırakılamazlar. Başka bir işe geçmek, emekli olmak veya çekilmek ya da işten çekilmiş sayılmak yoluyla öğretim görevinden ayrılanlar, akademik unvanlarını taşıyabilirler. Ancak profesörlük, doçentlik veya doktor öğretim üyesi unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar." hükmü bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının ....... Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalında Doçent kadrosunda görev yaptığı, ...... Üniversitesi Rektörlüğünün 20/04/2015 tarih ve 45250738-903.02/884 sayılı işlemi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 26. maddesi uyarınca "profesörlük" kadrosuna atamasının yapıldığından bahisle söz konusu unvanı Doçent kadrosunda görev yaptığı davalı idarede de kullanmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2547 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; "doçentlik" unvanının belirli şartların sağlanması ve üniversitelerarası kurul tarafından düzenlenen ve ulusal düzeyde yapılan sınavda başarılı olunması halinde kazanılan bir unvan olduğu, "doktor öğretim üyesi" unvanının, anılan kadroya atama ile elde edildiği, profesör unvanının ise; en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosuyla ilgili bilim alanında çalışmış olmak şartıyla profesör kadrosuna atanmayla kazanılan bir unvan

olduğu dikkate alındığında, bu unvanın kullanımının, yüksek öğretim kurumları içerisinde anılan kadroya atanmak şartıyla mümkün olabileceği, 2547 sayılı Kanunun 29.maddesi hükmünde geçen "profesörlük, doçentlik veya doktor öğretim üyesi unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar" kuralının ise, profesör ve diğer akademik unvanların yükseköğretim kurumları dışında kullanımına ilişkin düzenleme olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, her ne kadar davacı tarafından, .... Üniversitesi tarafından Profesörlük kadrosuna atandığından bahisle profesör unvanı kullanımına hak kazandığı, dolayısıyla 2547 sayılı Kanunun 29.maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre bu hususta kazanılmış hakkı bulunduğu iddia edilmekte ise de; yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda profesör unvanı kullanımının profesör kadrosuna atanmayla kullanılabilecek bir unvan olduğu dikkate alındığında, ...... Üniversitesinde doçent kadrosuna açıktan atanan ve anılan kadroda görev yapan davacının, söz konusu görevi yaparken ...... Üniversitesinde profesör kadrosuna atanmayla hak kazandığı profesör unvanını kullanmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığından, davacının profesör unvanı kullanımıyla ilgili yaptığı başvurusunun reddine dair işlemde belirtilen gerekçeyle hukuka aykırılık görülmemiş olup, mahkeme kararı ise sonucu itibariyle yerinde bulunmuştur.

Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusuna konu edilen karar, usul ve esas yönünden hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, 2577 sayılı Yasanın 45/3. maddesi uyarınca başvurunun yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine , istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına istinaf aşamasında fazladan yatırılan 54,40 TL karar harcının ve posta gideri avansından artan miktarın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333.maddesi uyarınca istinaf başvurusunda bulunana iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere , 09/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Memurlar.Net - Özel