BORÇLU, BORÇ DOĞURAN HUKUKİ İLİŞKİYİ KABUL EDİP İTİRAZINI “ÖDEME OLGUSUNA” DAYANDIRDIĞINDAN ALACAKLI GERİ KALAN TUTAR İÇİN İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI AÇABİLİR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2021/7931 E.
2022/1079 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, Mahkemece alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilmesi için alacağını, imzası ikrar edilmiş adi senet, imzası noterlikçe onaylı senet veya resmi dairelerin ve yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgeler ile ispat etmesi gerektiği, ancak alacaklı bu belgelerden herhangi birini sunmadığı için davanın reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, borçlu takibe itirazında; diğer borçlu ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ve bu ortaklıkta %1 hisseye sahip olduğunu, dolayısıyla borçtan sorumluluğunun da sahip olduğu hisse kadar olduğunu, %1 hisseye karşılık gelen borç tutarı 1.050-TL‘nı icra dosyasına yatırdığını ve bakiye borçtan sorumlu olmadığını belirtmiştir. Borçlunun icra dairesine verdiği itiraz dilekçesine (borcun ödendiğinin) ileri sürüldüğü görülmektedir. Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını “ödeme olgusuna” dayandırdığına göre, diğer borçlu ile aralarındaki adi ortaklık sözleşmesi sebebiyle oluşan sorumluluk ilişkisi iç mesele olup genel mahkemelerde değerlendirilebileceğinden, itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesinde incelenmesi sırasında, alacaklının artık İİK’nın 68/1.maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Borçlu itiraz ettiği alacağa yönelik ödeme iddiasını İİK’nın 68.maddesinde sayılan belgelerle ispatlayamadığından, borçlunun takibe itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’ nin 28/05/2021 tarih ve 2021/952 E. – 2021/1567 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 11/02/2021 tarih 2020/21 esas 2021/10 karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.