BORÇLU TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRAKİ DEVREDE BORCUN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞINI İLERİ SÜRECEK OLURSA, İİK 33/A MADDESİ HÜKMÜ KIYASEN UYGULANIR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2015/2040 E.
2015/4937 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Lehdar konumunda olan borçlu, 2 adet çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte takibin kesinleşmesinden itibaren 06.09.2012 tarihinden sonra 6 aylık sürede alacaklı tarafından bir işlem yapılmadığından zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılması ve takibin iptalini talep etmiş; mahkemece istem kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.
Takip dayanağı çeklerin ibraz sürelerinin dolduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 720/2.maddesi gereğince çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi taktirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Bankaya süresinde ibraz edildiğinin, belge üzerine yazılan şerh ile ispat edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla bilahare bankadan alınan yazıya göre ibraz edilip edilmediğinin tespiti mümkün değildir.
Somut olayda, takip dayanağı 7003831 nolu, 21.10.2011 tanzim tarihli, 25.000 Tl bedelli çekin arka yüzünde ibraz kaşesinde tarih bulunmamaktadır. Bu durumda, kambiyo vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK.nun 71/2.maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, TTK.nun 726.maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapılan takip kesinleştiğine göre, söz konusu çek yönünden olayda uygulanması gereken 818 Sayılı B.K.nun 125.maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresi olup, somut olayda bu sürenin dolmadığı görülmektedir.
Diğer taraftan, İİK’nun 71. maddesinin 2. fıkrası; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” hükmünü içermektedir. İİK’nun 33/a maddesinin 1. fıkrasında ise; “ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 7006684 nolu, 13.12.2011 tanzim tarihli 17.932,25 TL bedelli kambiyo vasfındaki çek yönünden 6762 Sayılı TTK’nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, ibraz tarihi bulunmayan 7003831 nolu, 21.10.2011 tanzim tarihli, 25.000 Tl bedelli çek yönünden 818 sayılı BK’nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı dolmadığından istemin reddine, süresinde ibraz edildiği anlaşılan 7006684 nolu, 13.12.2011 tanzim tarihli 17.932,25 TL bedelli çek yönünden ise şikayetçi borçlu hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.