BORÇLU TEBLİGATIN USULSÜZLÜĞÜNDEN HABERDAR OLDUĞU TARİHTEN İTİBAREN 7 GÜNLÜK SÜRE İÇERİSİNDE İCRA MAHKEMESİNE BİLDİRMESİ GEREKİR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2016/20678 E.
2017/12504 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklının borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlattığı ilamsız icra takibinde borçlu vekili, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 01.04.2016 olarak düzeltilmesine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
7201 sayılı Kanun’un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK’nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E. – 1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Eş söyleyişle, henüz ortada usulüne uygun olmayan bir tebligat dahi bulunmazken, böyle bir tebligatın gönderileceği öğrenilmiş olsa bile, bu şekilde sonraki bir tarihte yapılacak tebligata muttali olunduğunun kabulüne olanak yoktur. Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ıttıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir.
Diğer taraftan, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir.
Somut olayda, borçluya 18.09.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu şirketin, vekili vasıtasıyla, kendisi hakkında yürütülen iflasın ertelenmesi davası kapsamında 29.01.2016 tarihinde verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının infazı için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4421 Esas sayılı dosyasında 11.02.2016 tarihinde talepte bulunduğu, bu talebinde tedbir kararının uygulanmasının sağlanması için, şikayete konu Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/13902 Esas sayılı dosyasına bildirimde bulunulmasını talep ettiği görülmüştür.
Bu durumda, borçlunun 11.02.2016 tarihinde, şikayete konu edilen takip dosyası içeriğinden ve dolayısıyla usulsüz yapılan ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Usulsüz tebligat şikayetinin ise, 11.02.2016 tarihinden itibaren İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 04.04.2016 tarihinde yapıldığı görülmektedi
O halde, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.