BOZMA KARARINDAN SONRA DAVA ISLAH EDİLEMEZ

BOZMA KARARINDAN SONRA DAVA ISLAH EDİLEMEZ

YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ

2019/7631 E.

2020/2985 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Arsa niteliğindeki ... ilçesi ... Mahallesi 237 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılırken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerden ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz dava konusu taşınmazdan çok daha büyük yüzölçümlü olduğu gibi hisse satışı olması nedeniyle de rapor inandırıcı görülmemiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu Kepez ilçesi, Kanal mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğaldır.
Bu itbarla dosya içerisinde bulunan; hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı bulunan 17.05.2011 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Davanın Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce açıldığı anlaşıldığından, belirsiz alacak davası olarak kabulü mümkün değildir.
6100 sayılı HMK'nun 177 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 gün ve 2015/1 Esas - 2016/1 Karar sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün olmayıp, fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir.
Bu itibarla dava dilekçesi ile talep edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bozma sonrası yapılan ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.