ÇALIŞILAN HAFTA TATİLİ ÜCRETİNİN HESAPLANMA YÖNTEMİ

ÇALIŞILAN HAFTA TATİLİ ÜCRETİNİN HESAPLANMA YÖNTEMİ

T.C.

YARGITAY

9. Hukuk Dairesi

2016/7708 E.

2019/18054 K.

14.10.2019 T.

» Hafta Tatili Ücreti

» Çalışılan Hafta Tatili Ücretinin Hesaplanma Yöntemi

» Parça Başı Ücretle Yüzde Usulü İle Çalışılan İşyerlerinde Hafta Tatili Ücretinin Hesaplanması

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 17/10/2007 tarihinden 14/03/2014 tarihine kadar nakliye şoförü ve satın alma personeli olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve ihbarsız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının 21/11/2007 tarihinde işe başladığını, 21/001/2008 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığını, 16/04/2009 tarihinde ikinci kez işe girdiğini ve tekrar kendi isteğiyle ayrıldığını, dava dilekçesinde iddia ettiği gibi ücret alacağı bulunmadığını, yıllık ücretli izinlerini kullandığını, yaptığı fazla çalışmaların ücretlerinin ödendiğini, hafta tatillerini de kullandığını, dini bayramlarda bir çalışmasının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalıya ait işyerinde iki dönem halinde toplam 5 yıl 28 gün çalıştığı, işyerinde küçülmeye gidildiği için iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının doğduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Hafta tatili ücretinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 46. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın işçinin ücreti tam olarak ödenir. Hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı yasalarda düzenlenmemiş ise de, Dairemizce hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir (Yargıtay 9.H.D. 23.5.1996 gün 1995/37960 E, 1996/11745 K.). Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir.

Hafta tatili ücretleri çalışılan dönem ücreti üzerinden hesaplanır. Son ücrete göre hesaplama yapılması doğru olmaz. Bu durumda hafta tatili ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli değildir. İstek konusu dönem içinde işçi ücretlerinin miktarı da belirlenmelidir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak bilinmeyen ücretin buna göre tespiti de Dairemiz tarafından kabul görmektedir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanması gibi durumlarda, bilinen son ücretin asgari ücrete oranının geçmiş dönemler yönünden dikkate alınması doğru olmaz. Bu gibi hallerde, ilgili meslek kuruluşlarından bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.

Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, bir ödeme dönemi içinde kazanılan ücretler toplamı çalışılan gün sayısına bölünerek hesaplama yapılmalıdır. Yüzde usulünün uygulandığı işyerleri bakımından da işçinin o hafta elde ettiği ücretlerin toplamı altıya bölünerek tatil ücreti elde edilir. Yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde hafta tatili ücreti, belirlenen günlük ücretin zamlı kısmına göre hesaplanmalıdır.

Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hafta tatili günleri çalışmaları yönünden çalışılmadan ödenmesi gereken 1 yevmiye aylık ücret içinde ödendiğinden, ödenmeyen hafta tatili için 1,5 yevmiye üzerinden hesap yapılarak alacağın hüküm altına alınması gerekirken 2,5 yevmiye üzerinden hesaplama yapan hatalı bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi isabetsizdir.

3- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hak ettiği ulusal bayram genel tatil ücreti net 855,15 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece karar gerekçesinde bu alacaktan 1/3 oranında karineye dayalı makul indirim yapıldığı açıklanmış olup, buna göre net 570,10 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken 683,47 TL’ye hükmedilmesi hatalıdır.

4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK.nın 297/2. maddesine aykırı olup infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.