CHP'Lİ ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR BELEDİYELERİNİN BAĞIŞ TOPLAMALARININ YASAKLANMASI-AV.YUSUF KARATAŞLI'NIN KALEMİNDEN

CHP'Lİ ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR BELEDİYELERİNİN BAĞIŞ TOPLAMALARININ YASAKLANMASI-AV.YUSUF KARATAŞLI'NIN KALEMİNDEN

CHP'li Ankara, İstanbul ve İzmir belediyelerinin bağış toplamalarının yasaklanması

Malumunuz üzere 31 Mart 2020 günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri’nin toplamış oldukları hukuka uygun bağışlara engel olmasındaki gerekçesi belediyelerin yardım toplamada valiliklerden izin alınarak yardım toplanılması gerektiği aksi halde bu duruma engel olunarak toplanılan yardımın hukuka aykırı olduğunun nitelendirilmesi idi.

2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu, bakanlık tarafından dikkate alınarak belediyelerin bağış toplamasına engel olunmuştur. Yardım Toplama Kanunu’nun 8. Maddesinde  ‘Yardım toplayacak kişi ve kuruluşlar, isteklerini bir dilekçeyle izin vermeye yetkili makama bildirirler.’ hükmü gereğince izin ve onayın olması şartını kuruluşların yardım toplamasında zorunlu unsur olarak görülmektedir. Şayet ilgili kanunun bu maddesine bakılır ise bu kanunun zikrettiğimiz maddesi büyükşehir belediyelerini bir kuruluş olarak görüp, kuruluş kavramını ise aynı kanunun 3. Maddesinde ‘kamu kurumu’ nitelendirmesi yaparak engel olunan yardım toplama işleminin hukuka aykırı olarak görüldüğü düşünülmektedir.

Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri’nin başlatmış olduğu kampanya bir yardım toplama olmayıp, bağış niteliğini taşımaktadır. Yardım toplama kavramı ayni ve nakdi olabilmektedir. Fakat büyükşehir belediyelerince başlatılan kampanya bağış niteliğinde olduğu için hiçbir vatandaş ziyaret edilmeyip ihtiyari olarak insanlar gönüllerinden geçen rakamı büyükşehir belediyelerine destek olmak için belirlenen hesaplara göndererek bağış anlamındaki hukuki eylemi yerine getirmişlerdir. Yani bağış yapmak isteyen vatandaş, ne telefon ile aranmakta ne de fiziki anlamda ziyaret edilmektedir.

Büyükşehir belediyeleri, corona virüsü sebebi ile kamu hizmetine harcayacakları likititeleri bağış anlamında toplar iken iki kanuna dayanmaktadır. Bunlardan öncelikli olan 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 23/n maddesidir. İlgili maddede büyükşehir belediyesinin gelirlerinden biri olarak  ‘Şartlı ve şartsız bağışlar’ ı belirtmiştir. Bu kanunun 18. Maddesi olan büyükşehir belediyesi başkanının görevleri arasında karşılıksız bağışları kabul etmek görevi söz konusu olduğu için büyükşehir belediyeleri hiçbir bakanlık veya valilikten izin almadan bu tarz bir hukuki işlem gerçekleştirebilmektedirler.

Kaldı ki Büyükşehir Belediyesi kanunu özel bir kanun olup bu kanunun hiçbir yerinde bakanlık ve valilik onay/iznine gerek olduğuna ilişkin bir ibare söz konusu değildir. 5393 Sayılı Belediye Kanunu ise Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre genel bir kanundur. İlgili kanunun 38/ı maddesinde belediye başkanının görevleri arasında ‘Şartsız bağışları kabul etmek’ cümlesinin de var olduğu düşünüldüğünde büyükşehir belediyelerinin bağış adı altında toplamış oldukları gelirler hiçbir şekilde hukuka aykırılık arz etmemektedir. Belediye Kanunu’nun içeriğinde de bağış toplamak işleminin valilik veya bakanlık iznine tabi olduğuna yönelik herhangi bir ibare bulunmamaktadır.

Büyükşehir belediyelerinin toplamış oldukları bağışlara İçişleri Bakanlığı tarafından 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’na engel olunacağı taktirde hukuken ne Belediye Kanunu ne de Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun bağış toplama adı altında işlevi kalmayacak ve yok sayılacaktır. İçişleri Bakanlığı, kanunları yok sayarak karar alamaz ve hareket edemez.  Yine çok enteresan bir durumdur ki bakanlığın bağışlara engel olduğu Yardım Toplama Kanunu 1983 yılında yürürlülüğe girmesine rağmen Belediye Kanunu 2005 yılında yürürlülüğe girmiş, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ise 2004 yılında yürürlülüğe girmiştir.

Yani İçişleri Bakanlığı’nın hukuka aykırı hareket ettiği Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Kanunu’nun ilgili maddelerini her ne kadar görmezden gelerek hukuka aykırı bir şekilde uygulanmasına engel olmaya çalışsa da bu iki kanun AKP hükümeti döneminde çıkartılmıştır. İşin kısacası hükümet kendi çıkarttığı kanunları İstanbul, İzmir ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’nin CHP belediyesi olmalarından dolayı uygulanmasına engel olmaya çalışmaktadırlar. Bu durumun en basit sağlaması ise şuan halen bağış toplamaya devam eden Gaziantep ve Konya Büyükşehir Belediyeleri’nin hesaplarına bloke konulmamış olması ve halen bağış toplanmasına devam ediyor olmalarıdır.

Ayrıca büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin yıllık bütçe hesaplamalarında yardım toplama ve bağışın ayrı bir kalem olarak hesaplandığı yıllardır bilinen bir gerçektir. Yani belediye bütçeleri hesaplanırken yardım toplamanın bağış ile hukuki anlamda eşit olarak görülmesi durumunda iki kavramın bütçede bir arada kullanılması uygun düşünülmeyip sadece bağış veya sadece yardım toplama cümlesi ile bütçe kalemi hesaplanabilirdi. Malumunuz üzere bakanlık yardım toplamak gibi genel bir kanunu büyükşehir belediyesi gibi özel bir kanun ile kıyaslayıp hukuka aykırı hareket etmiştir. Yardım Toplama Kanunu’ndaki ‘kamu kuruluşları’ ibaresinin bir üniversite, bir dernek, bir vakıf vb. kurumlar için koymasına rağmen kanunun çok geniş yorumlanması üzerine belediye gibi yerel yönetimlerin de buradaki kurumlar ile eşdeğer olduğu düşünülmüş, Belediye ve Büyükşehir Belediyesi Kanunlarındaki bağış kavramlarını oluşturacak maddeler yok sayılmış, haksız ve hukuksuz bir karar alınmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, topladıkları bağışların bakanlık tarafından engel olunmasını yargıya taşımıştır. Bu yargı yolunda da bağımsız mahkemeler tarafından bağımsız kararlar alınarak haksız ve hukuksuz olarak İçişleri Bakanlığı tarafından  alınan kararın kaldırılacağını ve bir kez daha hukukun üstünlüğünün sağlanacağını ümit ediyoruz.

AV. YUSUF KARATAŞLI