CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNDA MAĞDURENİN ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNDA MAĞDURENİN ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

T.C.

YARGITAY

14. CEZA DAİRESİ

E. 2015/4843

K. 2016/2964

T. 28.3.2016

DAVA : İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, Dairemizin 2015/8783 Esas sırasında kayıtlı ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.10.2013 gün ve 2013/22 Esas, 2013/237 Karar sayılı dosyası ve Dairemizin 2016/2188 Esasına kayıtlı ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10.09.2015 gün ve 2014/80 Esas, 2015/297 Karar sayılı dosyaları arasında suç ve sanıklar yönünden fiili ve hukuki bağlantı olduğundan birlikte ele alınıp, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 Sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.

Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından, sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler ile sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;

Hükümlerden sonra 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli, 29542 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının mahkûmiyet hükümleri yönünden infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.

Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, beraati ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, katılan vekili, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ile müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar ...ile ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyettinden yoksun kılma suçlarından ve sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sanıklar ...ile ... haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından verilen beraat kararlarının ONANMASINA,

Sanıklar; ... ve Barış haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;

Mağdurenin sanık ...'ın eylemlerine dair netlik göstermeyip sadece "bana saldırdı" şeklinde iddiada bulunması ve olayın ne şekilde gerçekleştiği ve nasıl son bulduğuna dair ayrıntı içermeyen soyut beyanları, bu dosyada tanık konumunda olan ...'nın sanığın evine gitmediklerine dair anlatımları, sanığın tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi karşısında, sanık ...'ın atılı suçlardan mahkûmiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

Mağdurenin kamera eşliğinde alınan kolluk anlatımına dair yazılı metinde sanık ... ile ilişkiye girdiğinin yazılı olması, ancak, bilirkişi aracılığıyla yazıya dökülen kamera dökümlerinde sanık ile ilişkiye girdiğine dair bir anlatımının bulunmaması, mağdurenin duruşmada sanıkla ilişkiye girmediğini beyan etmesi, sanığın da mağdurenin kendi evinde kaldığını ancak ilişkiye girmediğini ifade etmesi karşısında, sanık ...'in atılı suçtan mahkûmiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,

Sanık ...'in üzerine atılı 5237 Sayılı TCK'nın 103/2. maddesinde düzenlenen suç için öngürülen cezanın alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirdiğinin anlaşılması karşısında, 5271 Sayılı CMK'nın 188/1. maddesi uyarınca, duruşmaya gelmeyen sanık müdafiin duruşmada hazır bulunarak görevini yapmaya zorlanması, katılmadığı oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmesi, gerektiğinde CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa yeni bir zorunlu müdafii görevlendirilmesi yoluna gidilerek, savunmalarda oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiği düşünülmeksizin, sanık müdafiin yokluğunda yargılamaya devam edilerek hazır bulunmadığı celse hükümler kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... ile müdafii, sanık ... müdafii, katılan vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gözetilerek 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.