ÇOCUĞUN NİTELİKLİ CİNSEL İSTİSMARI SUÇU - EYLEMİN SARKINTILIK DÜZEYİNDE GERÇEKLEŞMESİ - SUÇ VASFINDA YANILGI
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
2020/5910 E.
2023/5087 K.
20.6.2023 T.
ÇOCUĞUN NİTELİKLİ CİNSEL İSTİSMARI SUÇU( Mağdurun Bilirkişi Marifetiyle Alınan Beyanına ve Tüm Dosya Kapsamına Göre Sanığın Olay Sırasında Cinsel İçerikli Görüntüler İzlettiği Mağdurdan Cinsel Organını Çıkarmasını İstediği/Mağdurun Karşı Çıkması Üzerine Onu Kanala Atacağı Yönünde Tehdit Ettiği - Bağırmaması İçin Ağzını Kapattığı ve Cinsel Organını Çıkartarak Dokunduğu/Sanık Hakkında 5237 SK Md.103/1 Düzenlenen Sarkıntılık Düzeyinde Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçundan Mahkumiyet Hükmü Kurulması Gereği )
EYLEMİN SARKINTILIK DÜZEYİNDE GERÇEKLEŞMESİ ( Olay Yerine Yakın Bir Noktaya Araç Gelmesi Üzerine Sanığın Mağduru Evine Gitmesini Söyleyerek Uzaklaştırdığı Anlaşılmakla Sanığın Mağdurun Vücuduna Cinsel Yönden Ani ve Kesintili Olarak Temasta Bulunmak Suretiyle Atılı Eylemi Gerçekleştirdiğinin Gözetilmesi Gerektiği
Sanık Hakkında 5237 SK Md.103/1 Düzenlenen Sarkıntılık Düzeyinde Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçundan Mahkumiyet Hükmü Kurulması Gerekirken Cinsel Taciz Suçundan Karar Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu )
5237/m.103,109
ÖZET : Dava, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu iddiasına ilişkindir.
Mağdurun bilirkişi marifetiyle alınan beyanına ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay sırasında cinsel içerikli görüntüler izlettiği mağdurdan cinsel organını çıkarmasını istediği, mağdurun karşı çıkması üzerine onu kanala atacağı yönünde tehdit ettiği, bağırmaması için ağzını kapattığı, cinsel organını çıkartarak dokunduğu, olay yerine yakın bir noktaya araç gelmesi üzerine sanığın mağduru evine gitmesini söyleyerek uzaklaştırdığı anlaşılmakla, sanığın, mağdurun vücuduna cinsel yönden ani ve kesintili olarak temasta bulunmak suretiyle atılı eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, sanık hakkında 5237 SK Md.103/1 düzenlenen sarkıntılık düzeyinde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken cinsel taciz suçundan karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 Sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 Sayılı Kanun'un 310. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
KARAR : I. HUKUKİ SÜREÇ
1. Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.07.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli kararıyla, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5 yıl hapis cezası, cinsel taciz suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Cumhuriyet savcısının temyiz istemi;
1. Sanığın eyleminin cinsel taciz suçunu aştığına,
2. Tüm dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğuna,
İlişkindir.
B. Sanık müdafiinin temyiz istemi;
1. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Atılı suçların unsurları itibarıyla oluşmadığına,
3. Dosyada somut delil bulunmadığına,
4. Sadece mağdur beyanları ile karar verildiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın olay gecesi kardeşini aramak için dışarı çıkan mağduru yalnız görmesi üzerine, mağdura kardeşini tanıdığını söyleyerek onu kanal boyuna doğru götürdüğü, kimsenin göremeyeceği bir alanda yol kenarına oturtarak, cinsel içerikli videolar seyrettirdiği, daha sonra cinsel organını çıkarması yönünde tehdit ettiği, mağdurun bağırması üzerine ağzını kapattığı, olay yerine yakın bir noktada aracın beklemeye başlaması nedeniyle paniğe kapılan sanığın, mağduru serbest bıraktığı iddiasına ilişkindir.
IV. GEREKÇE
A. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Mağdurun aşamalardaki beyanları, sanığın kısmi ikrar içeren savunmaları ve tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mahkumiyetine ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin sübuta ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir.
B. Cinsel taciz suçundan kurulan hüküm yönünden;
1. Mağdurun bilirkişi marifetiyle alınan beyanına ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay sırasında cinsel içerikli görüntüler izlettiği mağdurdan cinsel organını çıkarmasını istediği, mağdurun karşı çıkması üzerine onu kanala atacağı yönünde tehdit ettiği, bağırmaması için ağzını kapattığı, cinsel organını çıkartarak dokunduğu, olay yerine yakın bir noktaya araç gelmesi üzerine sanığın mağduru evine gitmesini söyleyerek uzaklaştırdığı anlaşılmakla, sanığın, mağdurun vücuduna cinsel yönden ani ve kesintili olarak temasta bulunmak suretiyle atılı eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, sanık hakkında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesinin birinci fıkrasının (2.) cümlesinde düzenlenen sarkıntılık düzeyinde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde cinsel taciz suçundan karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin sübuta ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir.
SONUÇ : A. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bölümünde açıklanan nedenle Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli kararında, sanık müdafii tarafından ileri sürülen temyiz itirazları ile dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, vaki temyiz itirazının reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oybirliğiyle ONANMASINA,
B. Cinsel taciz suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bölümünün birinci fıkrasında açıklanan nedenle Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken, 1412 Sayılı Kanun'un 321. maddesi gereği oybirliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.