ÇOCUKLAR 2 YILDIR ANLATMASINA RAĞMEN İSTİSMAR SANIĞI HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLDİ
Adana’da 5 ve 11 yaşlarındaki kız çocuklarının, 17 yaşındaki kuzenleri E.A. tarafından istismara maruz bırakılmasıyla ilgili davada mahkeme sanığın delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.
Adana’da 5 ve 11 yaşlarındaki kız çocuklarının, 17 yaşındaki kuzenleri E.A. tarafından istismara maruz bırakılmasıyla ilgili Adana Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davada mahkeme sanığın delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Anne G.D. "Adalet yerini bulana kadar mücadelemi sürdüreceğim” dedi. Avukat Sevil Aracı davayı üst mahkemelere ve gerekirse AİHM’ye taşıyacaklarını dile getirdi.
“İSTİSMARI YAPAN YANINDA ŞAHİT Mİ BULUNDURACAKTI?”
Çocukların annesi G.D., adaletin yerine gelmediğini belirterek Mahkeme’nin kendi talep ettiği heyetin çocukların anlatımlarını doğruladığını belirterek “Yaptığı pisliğin kanıtını ortaya koymak için yanında şahit mi koyacak? Bunu mu rica edelim sapıklardan? Her zaman onlar mı kazanacak? Bu kadar kanıt olmasına rağmen adalet olmadığını düşünüyorum. Adalet yerini bulana kadar mücadelemi sürdüreceğim” dedi.
“DOSYADA ŞÜPHE YOK”
Durşma sonrası Adana Kadın Platofrmu duruşma ile ilgili bilgilendirme yaptı. Cinsel eylemlerin gizli doğası nedeniyle istismarı açığa çıkarmanın yükünün çocuklara bırakıldığını ifade eden Av. Sevil Aracı, bu yükü omuzlayan çocukların, tutarlı ve uzman görüşleri ile de desteklenen beyanlarının istismarı ispatladığını ancak mahkeme heyetinin şüphede kaldığı için beraat kararı verdiğini dile getirdi. “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin sadece istismar dosyalarında uygulanmasına tepki gösteren Aracı, ayrıca bu dosyada şüphe olmadığını ifade etti.
Şiddet gördüğü eşini öldürmek suçundan ceza verilen Fikriye Özbek için de şüphe olduğunu ancak bu ilkenin uygulanmadığını belirterek “Çünkü Fikriy Özbek bir kadındı. Bunu kabul etmiyoruz” dedi.
RAPOR ÇOCUKLARIN BEYANLARINA İTİBAR EDİLEBİLECEĞİNİ SÖYLÜYOR
Aracı, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra Cumhuriyet Savcısının talebi ile Çukurova Üniversitesinden 7 kişiden oluşan bir heyetten rapor aldırıldığını hatırlattı. 7 kişilik bu heyetin içinde 4 profesör, 3 uzman doktor bulunduğunu söyleyen Aracı, “Raporun sonuç bölümünde çocukların ikisi için de beyanlarına itibar edilmesi engel olabilecek, gerçeği değerlendirme ve algısını bozacak ruhsal bir hastalığının olmadığı, beyanlarına itibar edilebileceği ifade edilmiştir. Mağdurların sadece sözle anlattıkları değil, vücut dilleri, günlük yaşamlarına yansımaları, davranışları da cinsel istismara maruz kaldıklarını doğrulamaktadır” dedi.
“İSTİSMAR DOSYALARINDA İSPAT YÜKÜ ÇOCUKLARDA”
Bu duruşmada müşteki avukatları çocuk istismarında çocukların ifadelerine dair bilimsel çalışmalar sundu. Av. Sevil Aracı, cinsel istismar mağduru çocukların yaşadıklarını açıklamalarının zor olduğunu, cinsel istismarı açıklamayı erteleyen çocuklar ile açıklamayı reddeden çocukların çoğunun tanıdık kişiler tarafından, özellikle de çocukla aynı evde yaşayan biri tarafından istismar edildikleri sonuçlarına ulaşıldığını belirtti. Çocuğun cinsel istismarı durumunda çoğunlukla cinsel eylemlerin gizli doğası nedeniyle bu istismarı açığa çıkarmanın yükünün çocuklara bırakıldığını ifade eden Aracı, “Dosyamızda bu yükü omuzlayan mağdur çocuklar, tutarlı ve uzman görüşleri ile de desteklenen, kurgu ya da öğretilmiş olamayacağı belirlenen beyanları ile tartışmaya yer bırakmayacak şekilde yaşanan istismarı ispatlamışlardır. Başkaca bir delile gerek yoktur” dedi.
“DOSYAYI AİHM’YE KADAR GÖTÜRECEĞİZ”
AİHM kararlarında istismar suçlarında derinlemesine soruşturma yürütülmemesi sonucunda sanıkların berat kararı aldıkları durumlar için hak ihlali kararları verildiğini ifade eden Aracı, “Üst mahkemelere tabi ki gideceğiz. Bu yönden mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse biz de AİHM’ye taşıyacağız. Verdiğimiz bir mücadele sonucunda bunlar örnek olacaktır ve Türkiye yargısının da değişmesi için bir adım olacaktır” dedi.
NE OLMUŞTU?
Adana'da 5 yaşındaki bir çocuğun, halasının oğlu olan E.A’nın kendisine istismarda bulunduğunu anlatması üzerine 13 yaşındaki ablası da 3 yıl önce E.A tarafından istismara maruz bırakıldığını anlattı. Anne G.D., kızının olayı anlatmasının üzerinden 7 ay geçtikten sonra şikayette bulundu. G.D., bu gecikmenin eşinin kendisini oyalamasından kaynaklandığını ifade etmişti.
İstismar faili E.A, olayın adli makamlara intikal etmesinin ardından 28 Mayıs 2019'da hakkında yakalama kararı çıkarılmasıyla gözaltına alındı ve adliyeye sevk edilerek tutuklandı. 20 Ağustos 2019’de 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıkan E.A, adli kontrolle serbest bırakıldı. Dava 16 Temmuz 2020’den beri Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.