DANIŞTAY'DAN 'BAŞKA İL'E TAYİN TALEPLERİ İLE İLGİLİ EMSAL KARAR
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
2020/1488 E.
2021/1220 K.
14.06.2021 T.
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
VEKİLİ: Av. ...
2- ... Valiliği
VEKİLİ: Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...'ı temsilen ... Sendikası
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU:
Danıştay İkinci Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/3654, K:2019/5571 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin... tarih ve... sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı 12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 33. maddesinin 1. fıkrasında yer alan -10/12/2014 tarih ve 29201 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik- ''...kesintisiz en az 5 yıl...'' ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/3654, K:2019/5571 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 124. ve 128.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72.; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğin 5/3., 12. ve 28.; Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 1., 2., 3., 26., 29/1., 30. ve 33/1. madde hükümlerinin bireysel işlem tarihindeki hallerine yer verildikten sonra;
Yönetmelik hükümlerinin incelenmesinden, zorunlu yer değiştirmeye tabi personelin, yer değişikliği talebinde bulunabilmesi için zorunlu çalışma süresini tamamlaması gerektiği; Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde il milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü ve il/ilçe milli eğitim şube müdürü kadrolarında asaleten görev yapmakta olanların, bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeye tabi kadrolar olduğu; genel idare hizmetleri sınıfında memur olarak görev yapan davacının ise bu kapsamda olmadığı; dolayısıyla davacının, Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin zorunlu yer değiştirmeye tabi olmayan personelin yer değişikliğini düzenleyen hükümlerine tabi olduğu,
657 sayılı Kanun'da ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik'te, zorunlu yer değiştirme kapsamında olmayan Devlet memurların yer değiştirme talebinde bulunabileceklerinin düzenlendiği ve bu konuda herhangi bir süre kısıtlamasına yer verilmediği; dava konusu edilen Yönetmeliğin ilgili maddesi ile zorunlu yer değiştirme kapsamında olmayan personele, iller arası yer değişikliği talebinde bulunmak için belli bir süre çalışmış olma şartının getirilmesinin, üst normlar ile getirilen sınırları daraltıcı özellik taşıması nedeniyle normlar hiyerarşisi ilkesine aykırı olduğu,
Bu durumda, davacının, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atanma istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin ve Yönetmeliğin 33. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''...kesintisiz en az 5 yıl...'' ibaresinin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, davacının, KPSS 2013/1 yerleştirme işlemlerinde ihtiyaç belirtilen memur kadrosuna, aday memur olarak tercihi doğrultusunda atandığı ve 25/07/2013 tarihinde Amasya ilinde görevine başladığı, 26/10/2015 tarihli dilekçesi ile ailesinin bulunduğu Şanlıurfa İline yer değişikliği talebinde bulunduğu ve bu talebinin, Yönetmelikte belirtilen bulunduğu yerde en az beş yıl süreyle çalışma koşulunu taşımadığından kabul edilmediği, mazeretinin de Yönetmelikte belirtilen mazeret gruplarında yer almadığı, davacının bilahare kurumlar arası nakil yoluyla Şanlıurfa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü emrine atandığı ve Amasya İlindeki görevinden 23/02/2016 tarihinde ayrıldığı, bu sebeple davacının idarece ihlal edilen bir menfaatinin bulunmadığı,
Diğer davalı Amasya Valiliği tarafından, bireysel işlemin mezuata ve hukuka uygun olarak tesis edildiği, dava konusu Yönetmeliğin, kanuna aykırı olmadığı, Anayasa'nın verdiği yetkiye dayanılarak kurumun iç işleyişiyle ilgili olarak zorunluluk taşıyan birtakım düzenlemeler içerdiği, dava konusu "kesintisiz 5 yıl" çalışma şartının getirilmesinin, Anayasa ile koruma altına alınan ve önemli yüksek bir faaliyet olan eğitim öğretim faaliyetinin sürekliliğini sağlamak adına yetişmiş bilgili ve tecrübeli personelden tam verim almak adına kamu yararı gereği olduğu, Daire kararında, üst normlarda zorunlu yer değiştirme kapsamında olmayan memurların yer değiştirmesiyle ilgili herhangi bir süre kısıtlaması olmadığı belirtilse de herhangi bir süre kısıtlaması koyulamayacağına ilişkin bir üst normun da bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
25/07/2013 tarihinde Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak memuriyetine başlayan davacı, 26/10/2015 tarihinde ailesinin bulunduğu Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanma istemiyle Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuruda bulunmuştur. Başvurusunun, Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 33. maddesi gerekçe gösterilerek 28/10/2015 tarihinde reddedilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" kavramı doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması, doğmuş menfaatlerin de dava sonuçlanana kadar devam etmesi gereklidir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulu, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılmasına ve sürdürülmesine ilişkin bir husus olup kişisel menfaat ihlali kavramının, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
Danıştayın istikrar bulan kararlarına göre, davacının subjektif dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü için idari kararın davacının meşru, şahsi ve güncel bir menfaatini ihlal etmesi gerekmektedir. İptal davalarında, dava konusu işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinin saptanması davacının bu davada ehliyetinin (subjektif ehliyetinin) bulunduğu, dolayısıyla davanın esasının incelenmesine geçilebileceği sonucunu yaratmaktadır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu bireysel işlem ile Şanlıurfa iline atanma istemi 28/10/2015 tarihinde Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğünce reddedilen davacının, 29/12/2015 tarihli dilekçesine istinaden Amasya Valiliğinin verdiği muvafakat üzerine kurumlar arası nakil yoluyla Şanlıurfa Valiliğinin 29/01/2016 tarihli Onayı ile Şanlıurfa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atamasının yapıldığı ve 22/02/2016 tarihinde Amasya ilindeki görevinden ayrıldığı görülmektedir.
Bu durumda, yer değiştirme isteğinin reddine ilişkin işlemin ve dayanağı düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada; iptal davalarında dava sonuna kadar iptali istenilen işlemle menfaat ilişkisinin devamı şart olduğuna ve Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur unvanıyla görev yapan davacının, daha sonraki başvurusu ve rızası üzerine Şanlıurfa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne veri hazırlama ve kontrol işletmeni unvanıyla atanmış olduğuna göre; gerek bireysel işlem yönünden, gerekse bu işlemin dayanağı olan ve artık kapsamı dışında kaldığı düzenleme yönünden davacının güncel menfaati son bulduğundan, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası incelenmek suretiyle verilen Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu bireysel ve düzenleyici işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay ikinci Dairesinin temyize konu 24/10/2019 tarih ve E:2016/3654, K:2019/5571 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 14/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.