DANIŞTAY'DAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRENCİLERİNİ VE MEZUNLARINI ÜZECEK KARAR!
Danıştay, binlerce Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi ve mezunu üzecek bir karara imza attı. Danıştay 8. Dairesi, Çocuk Gelişimi eğitimim uzaktan ve açık öğretimle yapılabileceğine karar verdi. Çocuk Gelişimi ve Eğitimciler Derneği ise çocuk gelişimi eğitiminin açık öğretim olarak verilmesine karşı çıkıyordu.
Dava dosyasına göre, YÖK Genel Kurulu, 25 Haziran 2020 tarihinde yaptığı toplantıda, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Açık Öğretim programı için 1400 +35 kişilik, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Çocuk Gelişimi Açık öğretim programı için de 1500+38 kişilik kontenjan ayrılmasına karar verdi. Çocuk Gelişimi ve Eğitimciler Derneği, YÖK’ün bu kararının iptali için avukat Şahin Antakyalıoğlu aracılığıyla Danıştay 8. Dairesi’ne dava açtı.
DERSLERİ FARKLI
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre; Dava dilekçesinde, çocuk gelişimi bölümlerinde örgün eğitim sırasında, öğrencilerin aldığı dersler ile açık öğretim fakültesindeki öğrencilerin aldığı derslerin farklı olduğu, Açık Öğretim Fakültesinde uygulamaya dayalı derslerin ve vaka analizi çalışmalarının hiç yapılmadığı, uygulama dersleri almadan mezun olacak ve istihdam edilecek olan mezunlarının kamuda etkinlik ve verimliliğin azalmasına neden olacağı savunuldu.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Dernek ayrıca dava dilekçesinde, uygulama derslerini başarıyla tamamladıktan sonra mezun olan ve örgün olarak, çocuk gelişimi bölümünü tamamlayan öğrencilerin, istihdam edileceği alanlar ile Açık Öğretim Fakültesinde sadece teorik derslerde gösterdikleri başarı sonrası mezuniyete hak kazanan öğrencilerin istihdam edilecekleri alanların aynı olduğu ve bu durumun Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etti.
NİTELİKLİ EĞİTİM VERİLİYOR
YÖK ise gönderdiği savunmasında söz konusu üniversitelerdeki açık öğretim programlarında teknolojik imkanlarla nitelikli bir eğitim sunulduğunu, bu nedenle dava konusu düzenlemenin kamu yararına ve mevzuata uygun olarak tesis edildiğini iddia ederek, davanın reddedilmesini istedi.
SAVCI:SORUN YAŞANIR, İPTAL EDİN
Danıştay savcısı da dosya ilişkin olarak sunduğu görüşünde, dava konusu düzenlemenin iptalini isteyerek, “Bebeklikten 18 yaşına kadar çocukların hakkında erken tanı, müdahale ve gelişimsel destek uygulamaları olmak üzere yaptığı çalışmalar ile çocuklara, ailelerine ve sonucunda topluma katkı sağlayan Çocuk Gelişimcilerinin; örgün sistem dışında pek çok konuda uygulamada sorun yaşanan Açık Öğretim Programı şeklinde düzenlenmesinde pek çok sorun yaşanmasının mümkün olduğu, başka bir deyişle amacına uygun öğrenim yapılmasının mümkün olamayacağı sonucuna ulaşılmış olup; dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına ve kamu yararına aykırılık bulunmaktadır” dedi.
DANIŞTAY’DAN RET
Danıştay 8. Dairesi, 8 Haziran tarihinde oy çokluğuyla, YÖK’ün İstanbul ve Atatürk Üniversitelerinde Çocuk Gelişimi Açık Öğretim programına ilişkin ayrılan kontenjanlara ilişkin kararının iptal istemini reddetti. Kararda, “Davalı idarelerin savunma dilekçelerinde yer verilen temel etkinlik ve yetkinlik analizlerinin de dikkate alınması suretiyle İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Açık Öğretim programı ve Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Çocuk Gelişimi Açık Öğretim programlarının örgün öğretim lisans programlarıyla uyumlu olduğu ve anılan düzenlemelerin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda yapıldığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir” denildi.
Dernek, kararı temyiz etmeye hazırlanıyor. Dosyaya ilişkin son kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu verecek.
EŞİTSİZLİĞE NEDEN OLACAKTIR
Danıştay'ın bir üyesi ise çoğunluk kararına karşı çıkarak karşı oy yazısı yazdı. Karşı oy yazısında “İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi (Açık Öğretim) programı ve Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Çocuk Gelişimi (Açık Öğretim) programının müfredat yönünden örgün öğretim müfredatına göre yetkinlik ve kazanım yönünden yetersiz olduğu ve sonuç itibariyle bu durumun anılan bölümün örgün öğretim ve açık öğretim mezunları yönünden eşitsizliğe neden olacağı anlaşıldığından dava konusu düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmadığından anılan düzenlemelerin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum” dedi.