DAVA 3 YIL SONRA AÇILMIŞ OLMAKLA BU AŞAMADA İRADE FESADINA DAYANILMADIĞI GİBİ DAYANILMASI DA MÜMKÜN OLAMAYACAĞINDAN İŞÇİNİN İŞTEN İSTİFA ETMEK SURETİYLE AYRILDIĞI KABUL EDİLMELİDİR

DAVA 3 YIL SONRA AÇILMIŞ OLMAKLA BU AŞAMADA İRADE FESADINA DAYANILMADIĞI GİBİ DAYANILMASI DA MÜMKÜN OLAMAYACAĞINDAN İŞÇİNİN İŞTEN İSTİFA ETMEK SURETİYLE AYRILDIĞI KABUL EDİLMELİDİR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2017/15690 E. 

2020/5291 K.

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin davalı işveren bünyesinde 06.06.2009-23.09.2011 tarihleri arasında temizlik görevlisi olmasına rağmen görev dışı aşçılık, ameliyathane ve sterilizasyon(otoklov cihazı) teknisyeni olarak da çalıştırıldığını, en son aldığı brüt ücretinin 840.00 TL olduğunu, yemeğin işveren tarafından ayni olarak karşılandığını, 07.30-19.00 saatleri arası çalıştırıldığını, yemek arasının yarım saat olduğunu, fazla mesailerinin karşılığının ödenmediğni, acil durumlarda ameliyat yapılacağında geceleri de çalışmak zorunda kaldığını, resmi ve dini bayramlarda çalışan müvekkilinin ücretinin iki katı tutarında miktarın ödenmediğini, yıllık ücretli izin haklarının bulunduğunu, ayrılırken karşılığının verilmediğini ve anlatılan tüm sebeplerle iş akdini 23.09.2011 tarihinde haklı olarak feshettiklerini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram-genel tatil ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkiliyle davacı arasında 06.06.2009 tarihinden itibaren 3 yıllık belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını, iş akdi devam ederken davacının 23.09.2011 tarihinde kendi isteğiyle şirketle hiçbir sorunu olmadığını da belirterek istifa dilekçesi verdiğini, böylece hak ve alacağının olmadığını belirttiğini, aradan 3 yıl geçtikten sonra dava açmasının kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, dava dilekçesi ile fazla mesai ücretlerinin kendisine ödenmediği yönünde gerekçe göstermiş olsa da bu gerekçe ile herhangi bir feshinin bulunmadığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, fazla mesai yapmadığını, işyerinde vardiyalı olarak bazı günler 09.00-16.30 bazı günler ise 09.30-17.00 saatlerinde çalıştığını, görev dışında başkaca bir işte çalıştırılmadığını, iş akdi işçi tarafından feshedilinceye kadar tüm haklarının kendisine ödendiğini, belirli süreli iş akdini süresi dolmadan ve ihbar öneline uymadan fesheden davacının kıdem tazminatına hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı işçi iş sözleşmesini ödenmeyen bir kısım işçilik alacakları sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/2-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile birlikte ihbar tazminatı talebinde bulunmuş, davalı işveren davacının istifa ettiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacının ödenmeyen bir kısım işçilik alacakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne, ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içinde bulunan 23.9.2011 tarihli istifa dilekçesinde davacı neden belirtilmeksizin istifa ettiğini ve davalı işverenle hiçbir hukuksal probleminin bulunmadığını belirtmiştir. İş bu dava istifa dilekçesinin verilmesinden 3 yıl sonra açılmış ve açık biçimde irade fesadına dayanılmamıştır. Dava dilekçesinde yine çelişkili biçimde haklı fesih iddiası yanında ihbar tazminatı talebinde de bulunulmuştur.
    Dairemiz uygulamasına göre sebep belirtilmeyen istifa dilekçesi verilmesi ardından kısa süre içinde açılan davalarda ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle istifa iradesinin haklı nedene dayandığının ileri sürülebileceği ve bu yöndeki fesih iddiasının değerlendirileceği kabul edilmektedir. Yine uygulamamıza göre kısa süre tabiri TBK’nın 39. maddesinde yer alan 1 yıllık süreyi kapsamaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, dava 3 yıl sonra açılmış olmakla bu aşamada irade fesadına dayanılmadığı gibi dayanılması da mümkün olamayacağından davacının işten istifa etmek suretiyle ayrıldığı kabul edilmeli ve istek konusu kıdem tazminatının reddine karar verilmelidir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.