DAVA BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILMADIĞI HALDE ISLAH DİLEKÇESİNDE BELİRSİZ ALACAK DAVASI AÇILDIĞININ İLERİ SÜRÜLMESİ SONUCA ETKİLİ DEĞİLDİR

DAVA BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK AÇILMADIĞI HALDE ISLAH DİLEKÇESİNDE BELİRSİZ ALACAK DAVASI AÇILDIĞININ İLERİ SÜRÜLMESİ SONUCA ETKİLİ DEĞİLDİR

T.C.

Yargıtay

9. Hukuk Dairesi         

2016/19724 E. 

2020/2254 K.

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 10.05.2003 tarihinden itibaren davalıya ait işyerlerinde 08.30-21.30, çoğu kere 22.00’ye kadar hafta sonu, genel tatil dahil olmak üzere çalıştığını, en son 1.200,00 TL net aylık aldığını, ayrıca senede üç kez bir maaş tutarında ikramiye aldığını, maaşın bir kısmının bankaya bir kısmının elden ödendiğini, 2010 yılı Aralık ayında maaşlara zam yapıldığını ancak zam yapılan personele boş senet imzalama şartı koşulduğunu, müvekkilinin daha önce senet imzalayarak davalıya teslim etmesine rağmen tekrar senet istenmesine karşı çıktığından herkese yapılan zammın kendisine yapılmadığını, işten çıkarılmakla karşı karşıya kaldığını, kendisinden basit sebeplerle savunma istendiğini, 13-14 saat olan çalışma saatlerinin iyileştirilmemesi, fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi sebepleriyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini, alacaklarını talep ettiği halde sonuç alamadığını iddia ederek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret fark alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının hizmet süresinin SGK kayıtlarında tam gösterildiğini, iş akdi haksız olarak feshedildiğinden kıdem tazminatının koşullarının oluşmadığını, ücretin taraflar arasında geçerli ve imzalı sözleşme ile belirlendiğini, ücret ödemelerinin imzalı bordroya dayandığını, davacının son ücretinin 700,00 TL net olduğunu, davacının ücret, ikramiye ve zam farkı iddialarını kabul etmediklerini, davacıya bordrolarda yer alacak şekilde fazla mesai tahakkuklarının yapıldığını ve banka kanalıyla ödendiğini, davacının bordroya itirazı olmadığı gibi çekince de koymadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçi kısmi dava açarak, fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
    Hesaplamanın yapılmasından sonra davacı vekili tarafından 08.07.2015 tarihinde ıslah suretiyle sözü edilen alacaklarla ilgili dava konusu miktarlar artırılmış, davalı vekili tarafından usulüne uygun olarak 15.07.2015 tarihli dilekçeyle zamanaşımı def’i ileri sürülmüştür.
    Dava belirsiz alacak davası olarak açılmadığı halde ıslah dilekçesinde belirsiz alacak davası açıldığının ileri sürülmesi sonuca etkili değildir.
    Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def’i dikkate alınarak fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları bakımından bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 17/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.