DAVA DİLEKÇESİNDE İSTENİLMEYEN BİR ALACAK KALEMİ AYNI HUKUKİ İLİŞKİDEN KAYNAKLANMAK KAYDI İLE İSTENEBİLİR
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2015/28563 E.
2018/22171 K.
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, kendisine kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini, haksız fesih nedeniyle manevi olarak yıprandığını ve iş aramak zorunda kaldığını belirterek 3.204,63 TL. maddi ve 2.000,00 TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, feshin haklı nedene dayandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davacının sonradan verdiği dilekçe ile açıklayıp talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai taleplerinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davacının yaptığı harç masrafının diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/red oranına göre paylaştırılamayacağının gözetilmemesi, davacı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Davacı asıl, dava dilekçesinde haksız feshe dayalı maddi tazminat ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, ön inceleme duruşmasında davacı adına davaya katılan vekil talepleri açıklamak için süre istemiş, 04.06.2013 havale tarihli talep açıklama dilekçesi ile “3.204,63 TL. kıdem tazminatı, 1.880,00 TL. ihbar tazminatı, 2.000 TL. manevi tazminat ve 2.400 TL. fazla mesai alacağı” taleplerinde bulunulmuş, yargılama aşamasında mahkemece 27.11.2014 tarihli oturumda talep açıklama dilekçesindeki 2.400,00 TL. fazla mesai talebinin harcının yatırılması için süre verilmiş, davacı vekili ara kararı uyarınca 41,00 TL. harcı 11.12.2014 tarihinde yatırmıştır.
Öncelikle talep açıklama dilekçesi bir nevi ıslah dilekçesi halinde düzenlenmiş, 3.204,63 TL.’lik maddi tazminat ayrıştırılmadan sadece kıdem tazminatına hasredilmiş, dava dilekçesinde harcı yatırılmayan ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacağı istenmiştir.
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre dava dilekçesinde istenilmeyen bir alacak kalemi aynı hukuki ilişkiden kaynaklanmak kaydı ile istenebilir. Bu nedenle talep açıklama dilekçesi ıslah olarak değerlendirilmiştir.
Bu dilekçe, harcı tamamlatılan fazla mesai alacağı açısından geçerli olmakla birlikte ihbar tazminatı harçlandırılmadığından ihbar tazminatı açısından hukuki değer ifade etmez.
Bu dilekçe, davalı vekiline tebliğ edilmemiş ise de davalı vekilinin 29.12.2014 havale tarihli dilekçe içeriğinden davalı vekilinin bu dilekçeden haberdar olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle 04.06.2013 havale tarihli talep açıklama dilekçesine sadece fazla mesai alacağı açısından değer verilip harcı yatırılmadığı için usulüne uygun talep edilmeyen ihbar tazminatı yönünden değer verilmemeli, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 13.05.2016 tarih ve 2015/1 esas ve 2016/1 karar sayılı ilamına göre bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı için harç tamamlatılması yoluna da gidilmemeli, ihbar tazminatı talebi usulüne uygun talep edilmediğinden usulden reddedilmelidir.
4-Fazla mesai alacağı 11.12.2014 harç tarihli dilekçe ile istendiğinden faizin 11.12.2014 tarihinden başlatılması gerekirken fazla mesai alacağına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalıdır.
5-Tamamen reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle karar tarihindeki AAÜT’nin 10/3 ve 4 maddesi uyarınca ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
6-Hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun gösterilmemesinin infazda tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.