DAVACININ VERDİĞİ HİZMET SEBEBİYLE ALACAK İDDİASI

DAVACININ VERDİĞİ HİZMET SEBEBİYLE ALACAK İDDİASI

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

2015/14303 E.

2016/5001 K.

4.5.2016 T.

• İTİRAZIN İPTALİ 
( Faturaların Dava Dışı Şirkete Teslim Edildiği Davalı Cari Hesabına Kaydedildiği/Davacının Ancak Davalıya Verdiği Hizmet Sebebiyle Alacak İddiasında Bulunabileceği - Davacı Cari Hesabına Borç Olarak Kaydedilen Faturalar ve Davalı Tarafça Yapılan Ödemeler İncelenerek Gerektiğinde Hizmetin Verilip Verilmediği Değerlendirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

• DAVACININ VERDİĞİ HİZMET SEBEBİYLE ALACAK İDDİASI ( İtirazın İptali/İcra İnkar Tazminatı - Faturaların Dava Dışı Şirkete Teslim Edildiği Davalı Cari Hesabına Kaydedildiği/Davacı Ancak Davalıya Verdiği Hizmet Sebebiyle Alacak İddiasında Bulunabileceğinden Davacı Cari Hesabına Borç Olarak Kaydedilen Faturalar ve Davalı Tarafça Yapılan Ödemeler İncelenerek Gerektiğinde Hizmetin Verilip Verilmediği Araştırılarak Karar Verileceği )

• FATURALARIN DAVA DIŞI ŞİRKETE TESLİM EDİLMESİ DAVALI CARİ HESABINA KAYDEDİLMESİ ( Davacının Ancak Davalıya Verdiği Hizmet Sebebiyle Alacak İddiasında Bulunabileceği/Davacı Cari Hesabına Borç Olarak Kaydedilen Faturalar ve Davalı Tarafça Yapılan Ödemeler İncelenerek Gerektiğinde Hizmetin Verilip Verilmediği Değerlendirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )
2004/m.67

ÖZET : Dava, taşıma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine dair olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı ancak davalıya verdiği hizmet sebebiyle alacak iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı cari hesabına borç olarak kaydedilen faturalar ve davalı tarafça yapılan ödemeler incelenerek ve karşılaştırılarak, gerektiği takdirde hizmetin verilip verilmediği üzerinde durularak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 3.12.2014 tarih ve 2013/216-2014/386 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalıya verilen taşıma hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak davanın kısmen kabulüyle icra takibinin 3.762.64 TL üzerinden devamına, takip tarihi olan 11.6.2013 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun'un ( madde 2'ye göre ) değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına, takip miktarı üzerinden şartları oluşan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

1- ) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- ) Dava, taşıma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine dair olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı ... 'ne ait düzenlenen faturaların davacı yan tarafından dava dışı ... 'ne teslim edilmiş olduğu ve bu faturaların da davalı cari hesabına kaydedildiği belirtilmiş, buna göre bir hesaplama yapılmıştır. Ancak, dava dışı ...'nin davalı üniversiteden ayrı bir tüzel kişiliği bulunmakta olup, davacı ancak davalıya verdiği hizmet sebebiyle alacak iddiasında bulunabilir.

Bu durumda mahkemece, davacı cari hesabına borç olarak kaydedilen faturalar ve davalı tarafça yapılan ödemeler incelenerek ve karşılaştırılarak, gerektiği takdirde hizmetin verilip verilmediği üzerinde durularak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.