DAVALININ ARACIN DİSTRİBÜTÖRÜ OLMASI NEDENİ İLE AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU DEVAM EDER

DAVALININ ARACIN DİSTRİBÜTÖRÜ OLMASI NEDENİ İLE AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU DEVAM EDER

T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi         

2012/11015 E. 

2013/9246 K.

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ayıplı mal, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı; davalı firma tarafından pazarlanan … plaka sayılı aracı dava dışı kişiden 2.el olarak satın aldığını ancak … süresi içinde aracın sık sık arızalandığını, aracın yenisiyle değiştirilmesine yönelik talebinin reddedildiğini belirterek, ayıplı bulunan 34 BK 5865 plaka sayılı, Opel marka, 2006 model aracının ücretsiz olarak yenisiyle değiştirilmesine, mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; dava konusu aracın davalıya iadesi karşılığında, 27.675,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalının, dava konusu aracın distribütörü olması nedeni ile 4077 sayılı yasanın madde 4/3.f’da tanımlanan şekilde sorumluluğu bulunduğu anlaşılmaktadır.
    4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Davanın konusu Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 411.00 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 9.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.