DAVANIN ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DOLMASI SEBEBİ İLE DÜŞMESİ HALİNDE HAKSIZ YERE GÖZALTINDA VEYA TUTUKLU KALAN SANIK TAZMİNATI HAK EDER
YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ
2019/711 E.
2019/10118 K.
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesinde genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülen kişilerin tazminat isteyemeyeceğinin belirtildiği, tazminat istemeyecek hallerin belirlenmesine ilişkin nedenlerin niteliği dikkate alındığında, bu hallerin, suçun işlenmesi sonrası değişen taraf iradelerine ya da devletin tasarruflarına dayalı olarak, sanığa ceza verilmemesini öngören kurumlar olduğu, belirtilen maddede, zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi halinde, tazminat istenemeyeceğine dair açık bir düzenleme bulunmadığı gibi dava zamanaşımı süresinin dolması halinde düşme kararı verilmesi durumunda, bu hususun, dosyanın tarafı olan sanığın eylemlerinden kaynaklanmaması halinde, haksız yere gözaltında veya tutuklu kalan taraf lehine uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zarar için makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği;
Bu kapsamda, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/68 esas sayılı dosyası kapsamında 21.01.2009 – 22.05.2009 tarihleri arasında halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçundan tutuklu kalan davacı hakkındaki kamu davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 22.09.2011 tarih, 2010/9595 esas, 2011/27183 karar sayılı kararı ile davacının 22.10.2001 gıyabi tutuklama kararı ile sorgusunun yapıldığı 07.05.2008 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşürülmesine karar verildiği, tutuklama işleminin tabi olduğu 5271 sayılı CMK'da, dava zamanşımının dolması sebebiyle düşme kararı verilmesi halinde tazminata hükmedilemeyeceğine ilişkin açık bir düzenleme bulunmaması karşısında, tutuklu kaldığı halde beraatine karar verilen kişiler hakkında takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı kadar olmasa da, davacı lehine uğranıldığı iddia edilen zarara ilişkin makul bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.