DEKONTTA "BORÇ" İBARESİ YAZILI İSE BORCUN OLMADIĞINI İSPAT YAZILI DELİLLE MÜMKÜNDÜR

DEKONTTA "BORÇ" İBARESİ YAZILI İSE BORCUN OLMADIĞINI İSPAT YAZILI DELİLLE MÜMKÜNDÜR

TC

YARGITAY

19. Hukuk Dairesi         

2018/802 E.

2019/5628 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında Kırklareli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 2014/614 esas ve 2016/331 karar ve 17.11.2016 tarihli hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,davacının istinaf başvurusunun kabulüne ve yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili,davalı şirkete 50.000 TL borç verildiğini,borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, davalının başlatılan icra takibine haksız olarak itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,50.000 TL’nin borç olarak gönderilmediğini, davacının vergiye tabi kazancını azaltmak amacıyla kasa fazlalığını borç kimliğine sokarak yasayı dolanmaya çalıştığını, davacı şirketin ortağının 2002-2014 yılları arasında davalı şirketin muhasebeciliğini yaptığını, aynı zamanda davalı şirket yetkilisi ile yakın arkadaş olduğunu,bu ilişkiye dayanarak kasa fazlasının davalı şirkete aktarılmaya çalışıldığını,davacının güven ilişkisini kötüye kullandığını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının vasıflı ikrarda bulunduğu, ispat yükünün davacıda olduğu,davacının davalıya borç verildiğine dair iddiasının somut delillerle desteklenmediği, davacıya teklif edilen yeminin eda edilmediği gerekçesiyle davanın reddi ile davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, TBK’nun 18.maddesine göre borcun sebebini içermese bile borç tanımasının geçerli olduğu,davacı tarafından davalıya gönderilen paranın borç olduğunun dekontta yazılı olduğu,bunun aksinin yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, davalının bu hususta yazılı belge sunamadığı, uyuşmazlığın niteliği itibari ile tanık dinlenemeyeceği, bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne,alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.