DURUŞMAYA HER İKİ TARAF DA KATILMAZ VE MAZERET SUNMAZ İSE DOSYA İŞLEMDEN KALDIRILMALIDIR

DURUŞMAYA HER İKİ TARAF DA KATILMAZ VE MAZERET SUNMAZ İSE DOSYA İŞLEMDEN KALDIRILMALIDIR

T.C.

YARGITAY

22. HUKUK DAİRESİ

E. 2017/25106

K. 2020/207

T. 14.1.2020

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14/01/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Yapılan tebligata rağmen duruşma günü taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzeride yapılmasına karar verilmiştir. Duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili,davalı ...'in müvekkili şirketten 17/09/2012 tarihinde 63.000,00 TL borç aldıgını, bu hususun şirkete ait tediye fişi ile ticari defterler ile kayıt altına alındığını, avansın geri ödemesi ile ilgili sözlü olarak mutabakat sağlandıgını, bir kısım ödemeler yapıldıgını ancak bakiye 49.622,00 TL alacağın bulunduğunu,bunun üzerine ... 28. İcra Müdürlüğünün 2012/2650 esas sayı ile takip açılarak ödeme emri gönderildiğini,davalı tarafın ödeme emrine haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep etmiştir.Davalı vekili,davacıya karşı herhangi bir borcu olmadığını ve bu yüzden icra takibine itiraz ettiğini, davacı tarafından sunulan kasa tediye fişlerindeki imzaların kendisine ait olmadığını,imzaların sahte olduğunun imza incelemesi ile ortaya çıkacağını belirterek davanın reddi ile davanın kötüniyetli olarak açıldığını ileri sürerek icra tazminatı talep etmiştir.Mahkemece, yapılan imza incelemesinde davacının icra takibine konu dayanak 63.000,00 TL lik kasa tediye fişindeki imzanın davalıya ait olmadığının rapor içeriğinden anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 2. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, 320. maddesinin 4. fıkrasında; "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmüne yer verilmiştir.6100 Sayılı Kanun'un “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasa'nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, 6100 Sayılı Kanun'un 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir.Somut olayda; davacı vekili UYAP sistemi aracılığıyla gönderdiği 04/03/2016 tarihli dilekçeyle mazeretli sayılmasını talep etmiştir.Mahkemece 07/03/2016 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma günü 09/03/2016 tarihi olarak kararlaştırılmıştır.09/03/2016 tarihli celsede ise,gelen olmadığı, davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu belirtilerek davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilmek suretiyle duruşmanın 21/03/2016 tarihine ertelendiği anlaşılmaktadır.Davacı vekilinin 09/03/2016 tarihli duruşmaya ilişkin dosya kapsamında ve UYAP sisteminde sunulmuş mazeret dilekçesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca Mahkemece 09/03/2016 tarihli celseye katılan olmaması ve mazeret dilekçesi de bulunmamasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi uyarınca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekli iken mazeret dilekçesi sunulduğu kabulüyle duruşmanın ertelenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi