EĞER 3. KİŞİ HACİZ YAPILAN YERİN BORÇLUYA AİT OLMADIĞI İDDİASINDA İSE İCRA MÜDÜRÜ TARAFINDAN BEYANLARI ZAPTA GEÇİRİLEREK, İİK’NİN 96. VE BUNU İZLEYEN MADDELERDEKİ PROSEDÜRÜN UYGULANMASI GEREKMEKTEDİR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2020/4210 E.
2020/11240 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. kişi icra mahkemesine başvurusunda; haciz işlemi sırasında istihkak iddiasını ispatlamak amacıyla delil toplamak kastı ile belge ve evrak araştırması yapıldığını ileri sürerek evrak araştırması işleminin iptali ile el konulan belge ve evrakların hukuka aykırı ele geçirildiğinin tespitini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile icra memurunun haciz mahallinde kilitli veya bilgisayar ortamında kayıtlı belge ve evrak araştırması ve el konulması işleminin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK’nin 80. maddesinin borçlu ile istihkak iddia eden 3. şahıs arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılmasını kapsamayacağı, kanunen haczi kabil mal aramak ve bulmaya ilişkin maddenin evrak aramayı kapsayacak şekilde genişletilemeyeceği, öte yandan bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK’nin 134. maddesi gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK’nin 80. ve müteakip maddeleri uyarınca; icra müdürü, borçlunun gösterilen adresinde talep üzerine gerektiğinde kilitli yerlerin (ev ya da işyeri kapısı) çilingir vasıtasıyla açtırılması suretiyle haciz işlemini yapmak zorundadır. Bir başka anlatımla, anılan yasal düzenlemelerde, icra müdürüne, alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanınmamıştır. Bu durumda, haciz yapılan yerde 3. kişi bulunduğu ve istihkak iddia edildiği takdirde, icra müdürü tarafından beyanları zapta geçirilip, İİK’nin 96. ve bunu izleyen maddelerdeki prosedürün uygulanması gerekir.
Somut olayda, icra müdürünün gösterilen adreste haciz işlemini gerçekleştirdiği ve talep üzerine evrak araştırması yaptığı görülmektedir. İİK’nin 80. maddesi borçluyu hedef almakta olup, yapılan işlemler borçlu hakkında gerçekleştirilmiştir. Eğer 3. kişi haciz yapılan yerin borçluya ait olmadığı iddiasında ise icra müdürü tarafından beyanları zapta geçirilerek, İİK’nin 96. ve bunu izleyen maddelerdeki prosedürün uygulanması gerekmektedir. İcra müdürünce İİK’nin 96. ve 99. maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşmektedir. Gerek İİK’nin 96. ve 99. maddeleri şikayeti ve gerekse istihkak iddiası ayrı dava konusu olduğundan hali hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılması usul ve yasaya aykırı değildir.
O halde ilk derece mahkemesince, şikayetin reddi yerine kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 26.02.2020 tarih ve 2019/1616 E. – 2020/323 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 18.10.2019 tarih ve 2019/217 E.-2019/275 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.