GAYRİMENKUL ÜZERİNDEKİ KİŞİSEL “ŞAHSİ” HAKLARA İLİŞKİN OLAN İLAMLAR KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULABİLİR

GAYRİMENKUL ÜZERİNDEKİ KİŞİSEL “ŞAHSİ” HAKLARA İLİŞKİN OLAN İLAMLAR KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULABİLİR

T.C.

Yargıtay

8. Hukuk Dairesi         

2017/9818 E. 

2017/4206 K.

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın gayrimenkulun aynına ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulamayacağından bahisle takibin iptalini talep etmiştir.
    Mahkemece, takibe konu ilamın taşınmazın aynına ilişkin olması sebebiyle ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK’nun 443/4 (HMK’nun 367/2) maddesi gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulun aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. (Prof. Dr. Baki Kuru. İcra İflas Hukuku, 3. cilt sayfa 2212)
    Somut olayda, takibe konu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/8 Esas- 2015/347 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Mahkemece, taşınmazın bedelinin davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece taşınmazın aynına ilişkin bir karar verilmeyip, para alacağına hükmedildiğine göre iş bu hükmün infazı için kesinleşmesi zorunlu değildir. Mahkemece, bu nedenle borçlunun bu yöndeki şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.