GEREKLİ HARÇLAR ALINDIKTAN SONRA DAVA DİLEKÇESİ ESAS DEFTERİNE KAYDEDİLİR VE DAVA, DAVA DİLEKÇESİNİN ESAS DEFTERİNE KAYIT EDİLDİĞİ TARİHTE AÇILMIŞ SAYILIR
T.C.
Yargıtay
21. Hukuk Dairesi
2012/9429 E.
2013/1564 K.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 13.10.203 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu 30.10.2003 tarihinde ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalılar vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili 07.05.2004 tarihli dava dilekçesi ile bu dilekçesindeki taleplerini açıkladığı 14.04.2009 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ihtiyari dava arkadaşı davacılardan … için 7.000,00-TL diğer davacılardan her biri için ise 1.000,00’er TL maddi tazminat isteminde bulunmuş ve bu istemini davacı … yönünden önce 20.04.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.641,93TL artırarak 17.641,93-TL’na çıkarmış bilahare 28.12.2011 tarihli dilekçe ile davacı … bakımından ikinci kez diğer davacılar bakımından ise ilk kez maddi tazminat istemini ıslah suretiyle artırmış ve davacı …’ın maddi tazminat istemini 61.274,79-TL’na çıkarmıştır.
Mahkemece 14.04.2009 tarihli birinci ve 28.12.2011 tarihli ikinci ıslah dilekçeleri dikkate alınarak davacı …’ın maddi tazminat istemi hakkında karar verilmiş ise de varılan bu sonuç hatalıdır. Uyuşmazlık aynı dava içerisinde birden çok ıslahın mümkün olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan yürürlükten kalkan HUMK’nun 83. Maddesinin son cümlesi ile HMK’nun 176/2 maddesinde “Aynı davada tarafların bir kez ıslah yoluna başvurabileceği” düzenlenmiştir. Hal böyle olunca aynı dava içerisinde ıslah yoluna bir kez başvurulabileceğine ilişkin usul hükmüne aykırı biçimde davacı … bakımından 28.12.011 tarihli ıslaha değer verilerek maddi tazminat karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır. İnceleme konusu olan bu olayda 14.04.2009 tarihli birinci ve 28.12.2011 tarihli ikinci ıslah dilekçelerinin nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verildiği ve ancak başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen dilekçelerin bu haliyle birleştirme talepli bir ek dava dilekçesi olarak kabulü dahi mümkün değildir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın HMK’nun 176/2 maddesine aykırı biçimde ve ikinci kez yapılan ıslaha değer verilmek suretiyle davacı …’ın maddi tazminatı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 30/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.