GİZLİ SORUŞTURMACI TEKNİK ARAÇ KULLANMAK İÇİN AYRICA İZİN ALMALIDIR

GİZLİ SORUŞTURMACI TEKNİK ARAÇ KULLANMAK İÇİN AYRICA İZİN ALMALIDIR

TC

YARGITAY

20. CEZA DAİRESİ

2017/1584 E.

2019/7468 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : ADANA 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK'nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK'nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK'nın "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK'nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmış ve mahkemece suçun sübutu güven alım tutanakları, kimlik teşhis tutanağı, sanığın kimliğinin tespitinden sonra ikametinde yapılan aramada da uyuşturucu bulunmasına dayandırılmıştır.
CMK'nın 217. maddesine göre sanıklara atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak;
Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise CMK'nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilmesi,
2) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 28/04/2015 tarihli 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez uyuşturucu madde alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım-satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK'nin 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3) UYAP üzerinden yapılan sorgulamada sanığın 08/01/2014 tarihinde işlediği ileri sürülen "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu nedeniyle 05/06/2014 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davası üzerine Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/221 esas ve 2015/195 karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı ve mahkumiyet kararı verildiği, bu dosya yönünden ise sanığın 02.01.2014 ve 07.01.2014 tarihlerinde gizli soruşturmayı uyuşturucu madde satmak suretiyle işlediği iddia olunan “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle 05.05.2014 tarihinde iddianame düzenlendiği, 02.01.2014 ve 07.01.2014 tarihli inceleme konusu eylem ile 08.01.2014 tarihli eylem arasında hukuki kesintinin oluşmadığı anlaşıldığından; Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/221 esas ve 2015/195 karar sayılı dava dosyanın hukuki denetime elverecek şekilde getirilerek derdest ise birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın aslı ya da onaylı fotokopileri temyiz denetimine olanak verecek şekilde getirtilerek bu dosya içine konulması; tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
5) Adana Kriminal Polis Laboratuvarı’nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.