GİZLİ TANIK DİNLENİR İKEN SANIK VEYA MÜDAFİNİN BULUNDURULMAMASI KARARIN BOZULMA NEDENİDİR
TC
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
2016/698 E.
2020/86 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza (CMK'nın mülga 250. maddesi ile görevli)
Sayısı : 106-139
................
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
İnceleme dışı sanık ...’un Adana ilinde faaliyet gösteren fuhuş örgütünün lideri olduğu, bu örgütün yöneticisi konumundaki inceleme dışı sanık ...’ın gizli tanığı fuhşa sürüklediği, kazandığı paraya el koyduğu ve defalarca cinsel saldırıda bulunup fuhuş yapmayı reddettiğinde dilinde ve cinsel organında sigara söndürmekle tehdit ettiği, gizli tanığın, silahlı suç örgütü üyesi olduğu ve kendisine karşı fuhşa aracılık suçunu işlediği gerekçesiyle yargılanan başta ... olmak üzere sanık ... ... ve diğer inceleme dışı sanıklara karşı ifade vermesinin kendisi veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturduğu, bu nedenle soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kimliğinin gizlenerek dinlendiği, kovuşturma aşamasında ise Mahkeme Heyeti tarafından celse arasında tarafların katılımı olmaksızın dinlenmesine karar verildiği anlaşılan olayda; tanığın gizlice dinlenmesi sırasında Mahkeme heyeti tarafından reaksiyonlarının doğrudan gözlemlenmesine karşın sanık ve müdafisine ses yoluyla dahi bu imkânın sağlanmaması, savunma tarafının, tanığın sorulan sorulara verdiği cevaplar sırasında kişisel izlenim elde edememesi ve soru sormak suretiyle beyanlarının güvenilirliğini denetleme imkânlarının ellerinden alınması, gizli tanığın ifadesinin alınmış olduğu belirtilmiş olup ayrıca ifadesinin duruşmada okunmaması, bu ifadeye karşı sanık ve müdafisine diyeceklerinin sorulmaması, savunma tarafına tanığı sorgulama imkanı tanınmadığı gibi, varsa sorularının tanığa yöneltilip tanık beyanının alınmaması, sanığın mahkûmiyetine karar verilirken iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tutanaklarıyla birlikte belirleyici ölçüde gizli tanığın ifadesine dayanılması sebebiyle, tanığın menfaatleriyle sanığın hakları arasında silahların eşitliğine yönelik denge unsurlarının gözetilmemesi nedenleriyle sanığın savunma ve adil yargılanma haklarının ihlâl edildiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire onama kararının sanık ... ...’ın suç örgütüne üye olma ve gizli tanığa yönelik fuhşa aracılık etme suçları yönünden kaldırılmasına, Yerel Mahkemenin mahkûmiyet hükümlerinin gizli tanığın usulüne uygun dinlenmemesi isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu üyesi; gizli tanığın usulüne uygun dinlendiği düşüncesiyle, karşı oy kullanmışlardır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne, Özel Daire onama kararının sanık ... ... yönünden kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükümlerinin sanık ... ...’ın gizli tanığa yönelik fuhuşa aracılık etme ve suç örgütüne üye olma suçları yönünden gizli tanığın usulüne uygun dinlenmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 25.03.2015 tarihli ve 7498-38826 sayılı onama kararının sanık ... ...’ın gizli tanığa yönelik fuhuşa teşvik ve suç örgütüne üye olma suçları yönünden KALDIRILMASINA,
3- CMK'nın mülga 250. maddesi ile görevli Adana (Kapatılan) 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2013 tarihli ve 106-139 sayılı kararının sanık ... ...’ın gizli tanığa yönelik fuhuşa aracılık etme ve suç örgütüne üye olma suçlarından kurulan hükümler yönünden gizli tanığın usulüne uygun dinlenmemesi isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 11.02.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.