GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN AVUKATIN 'VEKALET ÜCRETİ' HAKEDİŞİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
İKİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ
2021/2372 E.
2021/670 K.
24.03.2021 T.
İSTEMİN ÖZETİ:
Ankara 4. İdare Mahkemesi'nce verilen 25/12/2019 gün ve E:2019/1309, K:2019/2515 sayılı kararın, istinaf incelemesine tabi tutularak, kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi'nce, 2577 sayılı Yasa'nın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek, gereği görüşüldü :
Dava, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde Avukat olarak görev yapan davacı tarafından, görevinden uzaklaştırıldığı süre boyunca 2017-2018 yılı içinde tahsil edilen avukatlık ücretinin ödenmesi istemiyle yapılan 19/04/2019 tarihli başvurunun reddine ilişkin 06/05/2019 tarih ve E.1903745 sayılı işlemin iptali ile ödenmeyen vekalet ücretinin hakediş tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin 25/12/2019 gün ve E:2019/1309, K:2019/2515 sayılı kararıyla; davalı idarede Avukat olarak görev yapmakta iken, görevinden uzaklaştırılan ve 27/01/2017 - 19/04/2019 tarihleri arasını kurumdan ayrı geçiren davacıya fiilen görev yapmadığından, fiilin görev yapma şartına bağlı olan parasal bir hakkın ödenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuk ve usule aykırı olduğu öne sürülmekte ve istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Görevden Uzaklaştırma" başlıklı 137.maddesinde; "Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir." hükmü, "Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü" başlıklı 141.maddesinde; "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir." hükmü yer almaktadır.
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinde; "(1) Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.
(2) İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.
a) Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55'i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40'ı eşit olarak ödenir. b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez. c) Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir.
(3) Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı dışındadır." hükmü yer almaktadır.
Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Vekalet ücreti ödenecekler" başlıklı 5. maddesinde; "İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili kılınanlardan aylık ücret ve tazminatları 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 10. maddesine göre ödenenler dışındaki hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara bu Yönetmelik kapsamında vekalet ücreti ödenir." ile" Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli" başlıklı 6. maddesinde; " Emanet hesabında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır:
a)Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55'i, vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminden fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40'ı eşit olarak ödenir. b)Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere (a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır. c)Dağıtımı yapılmayan %5'lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir." hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde Avukat olarak görev yapmakta iken, 27/01/2017 tarihinde görevden uzaklaştırıldığı, 19/04/2019 tarihinde ise görevine iade edildiği, 19/04/2019 tarihli dilekçesi ile görevden uzaklaştırıldığı 2017-2018 yılında tahakkuk eden vekalet ücretinin ödenmesi istemi ile davalı idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin 06/05/2019 tarih ve E.1903745 sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Kamu görevlilerinin, haklarında yapılan soruşturmalar nedeniyle görevlerinden uzaklaştırıldığı süre boyunca yukarıda hükümlerine yer verilen 657 sayılı Kanun hükümleri uyarınca maaşlarının 1/3'ü oranında kesintiye uğrayacağı, 2/3'ünün ise kendilerine ödenmeye devam edileceği, idarece bu kişiler haklarında tesis edilmiş olan görevden uzaklaştırma işlemi kaldırılarak görevlerine iade edilmeleri durumunda ise, maaşlarından kesinti yapılan 1/3'ü tutarları toplamının bu kişilere ödeneceği hususunun açık olduğu, fakat maaşın yanında 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen vekalet ücreti gibi bir takım ilave yan ödemelerin, görevden uzak kalınan dönemde fiilen çalışma olmadığı için ödenip ödenmeyeceği hususunda tereddüt bulunduğu, yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre de, sözü edilen yan ödemelerin memura ödenebilmesi için fiilen hizmet vermenin şart olduğu düzenlenmiş ise de; burada aranan "fiilen çalışma koşulunun" kamu görevlilerinden görevde iken yan ödemeleri gerektiren görevleri fiilen yapmayanların anlaşılması gerektiği, idarece tesis edilen görevden uzaklaştırma işlemi nedeniyle fiilen hizmet verme imkanı olmayanların anlaşılmaması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta da; Avukat olarak görev yapan davacının, hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle 27.01.2017 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı, daha sonra idarece görevden uzaklaştırma tedbirinin 19.04.2019 tarihinde kaldırılması üzerine görevine iade edildiği, davacı tarafından görevden uzaklaştırıldığı döneme ilişkin 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin vekalet ücretinin ödenmesi istemiyle davalı idareye 19/04/2019 tarihinde yaptığı başvurusunun 06/05/2019 günlü işlemle reddedildiği, davalı idarenin savunma dilekçesinde de, davacının sözü edilen dönemde fiilen görev yapmış olmak şartını karşılamadığı belirtilmiş ise de, davacının sözü edilen yan ödemelerini alamamasının temelinde görevden uzaklaştırılmış olmasının bulunduğu, akabinde ise davacı hakkında herhangi bir disiplin cezası veya adli işlem tesis edilmeksizin görevden uzaklaştırılmasına dair işlem kaldırılarak idarece görevine iade edildiği, dolayısıyla, davacı görevde olsaydı, talepte bulunduğu vekalet ücretini hak edecek hizmeti vereceğinin açık olduğu, kendi kusurundan kaynaklanmayan bir durumdan dolayı hakkında tesis edilen işlem neticesinde ortaya çıkan sonuçların davacıya yükletilmesinin hakkaniyetle bağdaşmasının mümkün olmadığının anlaşılması karşısında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 12.12.2018 tarih ve E:2013/2, K:2018/2 sayılı kararı da aynı yöndedir. Her ne kadar içtihadı birleştirme toplantısında görüşülerek içtihada bağlanan uyuşmazlıkların sebebi, bakılmakta olan dava konusu uyuşmazlığın sebebinden farklı olarak, görevden uzaklaştırılan memurun idarece görevine iade edilmesinden değil de, memurun yargı kararı üzerine görevine iade edilmesi nedeniyle görevde olmadığı dönemde fiilen çalışmayı gerektirdiği için ödenmeyen döner sermaye ek ödemesinin verilip verilmeyeceğine ilişkin olsa da, bakılmakta olan dava ile içtihada bağlanan uyuşmazlıkların temelinin aynı sebep olan fiilen çalışılıp çalışılmamaya dayandığı ve İçtihadı Birleştirme Kurulunca da, fiilen çalışma olmasa da döner sermaye ek ödemesinin verilmesi gerektiğine hükmedildiği görülmüştür.
Bu nedenle, dava konusu işlemin iptali yerine, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 4. İdare Mahkemesi'nce verilen 25/12/2019 gün ve E:2019/1309, K:2019/2515 sayılı kararın KALDIRILMASINA; dava konusu işlemin İPTALİNE, davacının ödenmeyen vekalet ücretinin hakediş tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte ÖDENMESİNE, toplam 413,40-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya VERİLMESİNE, posta gideri avansından artan miktarın istinaf isteminde bulunana İADESİNE, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45.maddesinin 6.fıkrası uyarınca KESİN olarak, 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.